Psikolojide aşırı duyarlılık, bir insanın kendisine veya çevresindeki olaylara karşı “anormal” derecede ürkek veya öfkeli tepkiler göstermesi olarak tanımlanır. Bu tür bir durum, normal zamanlarda bile, zayıf, uzun süre devam eden, çoğu zaman yanlış veya karşılamayan duygulara neden olabilir. Bir kişinin aşırı duyarlılık yaşamasının nedeni, çevresinde olup bitenlerin kalıcı şekilde algılanması ve bunların çok fazla belleğe alınmasıdır.
Aşırı duyarlılık, çoğu zaman, bir duygu veya düşünceyi kontrol etmede güçlük yaşayan kişilerde görülür. Kişi, sürekli olarak çevresindeki olayların detaylarını ve küçük ayrıntılarını algılayabilir. Henüz öğrenilmemiş olsa da, kendisini olumsuz etkileyebilecek olayların veya olasılıkların korkusunu yaşayabilir. Bunun sonucunda, çoğu zaman, kişiyi depresyon, anksiyete veya panik atak gibi duygusal durumlara sürükleyebilir.
Aşırı duyarlılık, çoğu zaman, bilinçaltından kaynaklanan travmalarla ilişkilendirilir. Çocukluk çağından itibaren uzun süren stres, istismar veya başka bir olayın ortaya çıkması, kişinin aşırı duyarlılık yaşamasına neden olabilir. Bununla birlikte, bazı insanlar, genetik bir nedenle, kendileri veya çevresindeki olaylara karşı daha duyarlı olabilirler.
Aşırı duyarlılık, kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyebilecek ciddi bir durumdur. Bu nedenle, bir kişinin aşırı duyarlılık yaşaması durumunda, uygun bir psikolojik destek gereklidir. Psikolojik yardım aracılığıyla, kişi, yönetilemeyecek derecede duygularını kontrol etmeyi ve çevresindeki olayları normal şekilde algılayabilmeyi öğrenebilir.