Türkiye Cumhuriyeti, 1990'lı yıllardan bu yana kendi vatandaşlarının ve yabancıların haklarını koruma amacıyla uyguladığı yalnızlık politikasına sıkı sıkıya bağlıdır. Bu politika, zorunlu olarak uygulanmaktadır ve vatandaşların, özellikle de yabancıların, mevcut yasaları kabul etmek ve uygulamak zorundadır.
Yalnızlık politikası, Türkiye'deki vatandaşların ve yabancıların ülkedeki her türlü faaliyetlerinde kontrolü sağlamayı amaçlamaktadır. Bu amaçla, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancıların ve sığınmacıların, vatandaşlarının uyguladığı yasalara uymaları ve bunları yerine getirmeleri gerekmektedir. Aynı şekilde, yabancıların ülkeye giriş ve çıkışları da dikkatli bir şekilde denetlenmektedir.
Bu politikanın en önemli özelliklerinden biri, yabancılara izin verilen faaliyetlerin sınırlandırılmasıdır. Yabancıların ülkeye girişleri, çoğu durumda, belirli türde çalışma veya öğrenim izinleri alınarak mümkündür. Aynı zamanda, Türkiye'de oturma veya çalışma izinleri almak için belirli sürelerde sürekli olarak ülkede ikamet etmek zorunludur.
Yalnızlık politikasının bir diğer önemli özelliği, vatandaşlar ve yabancılar arasındaki arabuluculuk hizmetlerinin yasaklanmasıdır. Türk vatandaşları, yabancılarla arabuluculuk hizmetleri sunmak veya bunun gibi faaliyetlerde bulunmak için izin alamazlar. Bu politika, Türkiye'de yaşayanların daha güvenli ve kontrollü bir ortamda yaşamalarını sağlamayı amaçlamaktadır.
Son olarak, Türkiye'de yabancıların alınabilecek önlemlerle daha kolay bir şekilde izlenmesini sağlamak amacıyla kamuya açık alanlarda sürekli olarak evrak kontrolü uygulanmaktadır. Bu evrak kontrolleri, vatandaşların ve yabancıların ülkeye giriş çıkışlarının, vatandaşlık bilgilerinin ve diğer önemli kimlik bilgilerinin kayıt altına alınmasını içermektedir.
Türkiye Cumhuriyeti tarafından uygulanan bu yalnızlık politikası, vatandaşların ve yabancıların ülkede daha güvenli bir ortamda yaşamalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu politika, ülkedeki vatandaşların ve yabancıların