Kısaca çevirmeye çalışırsak, "sosyal dışlanma" nedir? cevabını arıyorsanız, sosyal dışlanma, bir kişinin toplum tarafından reddedilmesi olarak tanımlanır. Genellikle, toplumun çoğunluğu tarafından ayrımcılık, ötekileştirme veya dışlanma ile karşılaşan bireylerin yaşadığı bir durumdur.
Sosyal dışlanma, bireylerin kültürel, sosyal ve ekonomik konumlarının dikkate alınmasıyla ortaya çıkar. Özellikle, toplumun kabul görmüş kurallarını çiğneyen bireyler, kendi kimliklerinin veya seçtiği yaşam tarzlarının karşısında toplumsal itibar kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilirler.
Sosyal dışlanmanın etkileri, tekil olarak değişebilir. Bireyler, duygusal olarak çöküntüye girebilir veya sosyal ilişkilerde zorluk yaşayabilir. Bu durum, kişinin sosyal desteklerini azaltarak, açlık, çaresizlik, yalnızlık veya yabancılaşma gibi olumsuz sonuçlara neden olabilir. Diğer taraftan, sosyal dışlanma, kişinin kendine güvenini, özgüvenini, motivasyonunu ve umutlarını olumsuz etkileyebilir.
Bütün bu etkilere rağmen, sosyal dışlanma üzerinde çalışan çok sayıda araştırmacı, kişilerin bu durumu aşmaya veya en azından buna karşı direnç göstermeye yönelik teknikler geliştirdiğini belirtmektedir. Sosyal dışlanmanın önlenmesi için, toplumun üyelerinin özgürce kimliklerini ifade edebilecekleri güvenli ve çeşitlendirilmiş ortamlar oluşturulması önerilmektedir. Ayrıca, sosyal dışlanma ile karşı karşıya kalan kişilerin desteklenmesi ve onlara toplumun çeşitli üyeleri tarafından özgüven verilmesi önemli bir rol oynayabilir.