Adam Smith’in Emek Değer Teorisi, 18. yüzyıldaki İngiliz ekonomi politik düşünürü olan Adam Smith tarafından geliştirilen ekonomi teorisi olarak tanımlanır. Smith, emeğin toplumsal üretim sürecinde önemli bir rol oynadığını, ancak ürünlerin değerinin emek üzerinden belirlendiğini iddia eder. Smith’in teorisine göre, ürünlerin fiyatını düzenleyen güç, emeğin miktarı ve kalitesi olarak tanımlanır. Smith’in öngördüğüne göre, emeğin ürünlerin üretimindeki etkisi daha önemli olduğu için, ürünlerin üretimindeki emeğin miktarı doğrudan ürünlerin değerini belirler. Bu teoriye göre, ürünlerin değeri, üretim sürecinde harcadığı emeğin miktarıyla doğru orantılıdır.
Smith, emek değer teorisinin ekonominin temel öğesi olarak emeğin, ürünün değerini belirleyen en temel etken olduğunu öne sürmüştür. Smith, bu teoriyi, para, ürünlerin kullanım değeri ve maliyetler arasındaki ilişkiye göre açıklamıştır. Smith’in teorisine göre, emeğin miktarı ürünlerin değerini belirlerken, para ve ürünlerin kullanım değeri arasındaki ilişki de ürünün değerini etkiler. Smith’e göre, emek değeri, para üzerinden ölçülebilir, ancak ürünün değerini belirleyen ana etken, emek olarak kalır.
Smith’in emek değer teorisi, toplumsal üretime dayalı ekonomi politik ve toplumsal düzenin temelini oluşturur ve günümüz ekonomisinde önemli bir rol oynar. Smith’in emek değer teorisi, fiyatları etkileyen arz ve talebi dengeler ve ekonomik eylemleri düzenliyor. Smith’in teorisine göre, ürünlerin değerlerinin belirlenmesinde önemli olan en önemli etken, ürünün üretiminde harcanan emeğin miktarıdır. Bu teori, üretim sürecinin kontrol edilmesinin, özellikle de üretim sürecindeki emeğin kontrol edilmesinin, ekonominin genel performansının olumlu yönde etkilenebileceğini öne sürer.