Afganistan, Doğu Asya'da, İran, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Pakistan, Çin ve Hindistan ile sınırları olan, büyük bir ülkedir. Ülke, 2001'de, Amerikanın başlatıp, Taliban rejiminin devrilmesiyle, çok partili seçimlerle başlayan demokratik bir sürece girmiştir. O zamandan beri, Afgan halkı, ülkenin yönetim şeklini belirlemek için çeşitli denemeler yapmıştır.
Afganistan, 2004'te, yürürlüğe giren anayasayla, parlamenter bir demokrasiye geçmiştir. Anayasanın ilk bölümünde, ülkenin bir hükümet biçimi olarak parlamenter cumhuriyet olarak tanımlanmıştır. Bu hükümet biçimi, ülke halkının temsilcilerinin, seçimler aracılığıyla, parlamentoda toplanarak ve hükümeti destekleyerek, ülkenin kararlarını almasını gerektirir.
Ülkede, parlamenter sistemin yanı sıra, bürokratik bir yönetim biçimi de mevcuttur. Bürokratik yönetim biçimi, ülkenin büyük kurumlarının stratejik yönetimini sağlamak için, hükümet tarafından atanan bürokratlar aracılığıyla uygulanır. Bürokratlar, hükümetin belirlediği standartlara ve politikalara uymak zorundadır.
Afganistan'da, parlamenter sistem ve bürokratik yönetim biçimi, hükümetin yetkilerinin sınırlandırılmasını sağlayarak, ülkenin demokrasisinin güçlenmesini destekler. Ayrıca, ülkede, mevcut yönetim biçimlerinin her ikisinin de kurallarına uymak, halkın haklarının korunmasını ve eşitliklerinin sağlanmasını güvence altına almaktadır.