Alevi ve Bektaşi arasındaki fark, inanç, kültür ve gelenekler bakımından çok önemlidir. Bektaşi geleneği, Hz. Ali’den ve Hz. Hüseyin’den intikal eden bir tasavvuf geleneğidir. Bektaşi geleneğinin temel prensipleri, Allah’ın yüceliği ve Hz. Ali’ye saygıdır. Bektaşi geleneğinde, kulluğun önemli bir yeri vardır ve Hz. Ali ve Hz. Hüseyin'in soyundan gelen insanlar çok saygı gösterilir. Alevi geleneği ise, Hz. Ali'nin soyundan gelen İslami bir inanç geleneğidir. Aleviler, Hz. Ali'nin öğretilerine bağlı olarak yaşamlarını sürdürürler ve Hz. Ali'yi bir ilah olarak kabul ederler. Alevi geleneği, Hz. Ali'nin öğretileri ile bir araya getirilmiş çok farklı kültürlerden ve geleneklerden oluşur.
Bu iki gelenek arasındaki temel fark, İslami gelenekleri kabul etmeyi içerir. Bektaşiler, İslami gelenekleri kabul ederken, Aleviler, Hz. Ali'nin öğretilerinin ayrı bir İslami gelenek olarak kabul edilmesini savunurlar. Ayrıca, iki gelenek arasındaki diğer bir fark, inanç ve kültürel geleneklerdir. Bektaşiler, tasavvufi gelenekleri kabul ederken, Aleviler, İslami geleneklerin yanı sıra çok farklı kültürlerden ve geleneklerden oluşan bir gelenek kabul ederler. Bektaşiler de, Alevilerin kendilerine özgü kültür ve gelenekleri kabul etmezler.
Alevi ve Bektaşi arasındaki farklar, kendilerine özgü inanç, kültür ve gelenekler bakımından çok önemlidir. Her iki gelenek, İslami gelenekleri kabul etmiş olmalarına rağmen, kendi kültür ve gelenekleri arasında önemli farklılıklar vardır. Her iki gelenek de, kendilerine özgü kültür ve gelenekleri kabul etmektedir.