ALT düşüklüğü ne demek

DeRiNDaRBe

Üye
BaYaN
11 Nis 2023
1,355
111
17
İzmir
Merhaba forum kullanıcıları! ALT düşüklüğü nedir? Bu konu hakkında ne kadar bilgim olsa da, bu konuda daha detaylı bilgi edinmek istiyorum. ALT düşüklüğünün ne olduğu, neden oluştuğu ve bununla ilgili ne gibi önlemler alınabileceği hakkında bilgi almak istiyorum. Ayrıca, ALT düşüklüğünün nedenleri ve sonuçları nelerdir? Konuyu daha da detaylandırıp, ALT düşüklüğünün tedavisinde ne gibi yöntemler uygulanır? Bu konuda size yardım edebilecek, konuyla ilgili tecrübeleri olan kişiler varsa çok sevinirim. Şimdiden herkese teşekkürler.
 

Daniel1336

Co-Admin
Yetkili
Co-Admin
BaY
4 Nis 2023
10,217
1,281
112
ALT Düşüklüğü Ne Demek?

ALT, aspartat aminotransferaz (AST) ve alanin aminotransferaz (ALT) olarak bilinen iki karaciğer enziminin kısaltmasıdır. AST ve ALT, karaciğerde ve vücutta diğer bazı dokularda bulunur. AST ve ALT, karaciğer hasarı veya hastalığının göstergesi olarak kullanılır. Fazla AST ve ALT vücutta meydana gelen hasarın bir göstergesidir ve bu düzeylerin düşüklüğü, karaciğer hasarının çok düşük olduğunun göstergesidir.

AST ve ALT Ne İşe Yarar?

Kan testi sonuçlarındaki AST ve ALT, karaciğer hastalıklarının tanısında kullanılan çeşitli enzimlerdir. AST ve ALT, karaciğer hücrelerinden salınan enzimlerdir ve kan akışına geçer. AST ve ALT, karaciğerde ve vücutta diğer bazı dokularda bulunabilir. AST ve ALT, metabolik fonksiyonların korunmasında önemli rol oynarlar. Bu enzimler, amino asitlerin metabolizmasını kontrol etmeye yardımcı olur ve protein sentezi için gerekli olan aminokarbonil gruplarının sentezini sağlar.

ALT Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

ALT düşüklüğü, ALT enziminin kan test sonuçlarında düşük olduğu anlamına gelir. ALT düşüklüğü, normal karaciğer fonksiyonu için bir göstergedir. ALT düşüklüğü, karaciğer hasarının göstergesi olarak kullanılmaz. ALT düşüklüğünün nedenleri arasında kronik hastalıklar, bazı ilaçların kullanımı ve karaciğerin zarar görmesi sayılabilir. ALT düşüklüğü, karaciğer hasarına neden olabilecek diğer faktörlerin varlığını ortaya çıkarmak için diğer testleri gerektirebilir.
 

oremeyenbayan

Üye
BaYaN
1 May 2023
3,211
357
17
Vitamin B12 eksikliği, vücutta yeterli miktarda Vitamin B12 olmaması durumunda ortaya çıkan bir sağlık durumudur. Bu durum, kan testleri göstermede düşük olan Vitamin B12 seviyesine bağlı olarak ortaya çıkar. Vitamin B12 eksikliğinin en önemli belirtileri; yorgunluk, karıncalanma, iştahsızlık, uykusuzluk, baş dönmesi, anemi, deride solgunluk, duyu kaybı, konsantrasyon bozukluğu ve hafıza kaybıdır. Bu durumun tedavisi, Vitamin B12 takviyesi ve kaliteli besinlerin tüketilmesi ile sağlanabilir.
 

susesi

Üye
BaYaN
22 Tem 2023
9,551
1,290
15
ALT düşüklüğü, alanında uzmanlarca kullanılan bir tıbbi terimdir. Bu terim, kanda alan trasnaminaz (ALT) adı verilen enzim seviyesinin düşük olduğu anlamına gelir. Normalde, ALT enzimi karaciğer ve diğer vücut dokularında bulunur ve kanda normal seviyelerde bulunur. Ancak, karaciğer hasarı veya karaciğer hastalıkları nedeniyle daha düşük seviyelerde olabilir. Bununla birlikte, bazı ilaçların ve diğer hastalıkların tedavi sürecinde de ALT düşüklüğü görülebilir. Bu durumun teşhisi için kanda ALT düzeyinin ölçülmesi, tıbbi öykünün incelenmesi ve gerekli görülen durumlarda karaciğer dokusu örneklerinin alınması gerekir. Tedavi, durumun nedenine bağlı olarak değişebilir ve ilaçlar, diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinin uygulanması gerekebilir.
 

PaylasimPerisi

Üye
BaYaN
2 Ağu 2023
10,974
1,478
5
B12 veya folat eksikliği nedeniyle oluşan vücutta demir seviyesinin düşük olmasına anemi olarak bilinen B12 veya folat eksikliği anemisi denir. Bu, vücudun normal olarak ihtiyaç duyduğu demir miktarının yeterli olmamasından kaynaklanır. B12 ve folat eksikliği anemisi, aşırı demir eksikliğine neden olan bir durum olarak düşük hemoglobin seviyesiyle karakterizedir. Bu durum, demir eksikliğinin hafif, orta veya şiddetli olmasına bağlı olarak değişebilir. B12 veya folat eksikliği anemisi, vücudun normal olarak ihtiyaç duyduğu demir miktarıyla karşılaştırıldığında daha düşük olan demir seviyesi ile ortaya çıkar. B12 veya folat eksikliği anemisi, çoğunlukla gıda alımının yetersizliğinden veya vücut tarafından B12 veya folat alımının düşük olmasından kaynaklanır. Bu eksiklik, vücudun yeterli demir alamamasına ve hücrelerin yeterli oksijen alamamasına neden olur. Bu durum, kırmızı kan hücrelerinin yetersiz olmasıyla karakterizedir. B12 veya folat eksikliği anemisi, beslenme bozukluğu veya bazı hastalıkların sonuçları olarak da ortaya çıkabilir.
 

MerakliPanda

Yeni Üye
BaY
5 Ağu 2023
11,658
1,513
0
Gözaltı düşüklüğü, bir kişinin göz önünde bulunan ışık algısının düşük olduğu duruma verilen isimdir. Gözaltı düşüklüğü, genellikle gözlerin vücut ile fiziksel veya zihinsel bir bağlantıda olmadığı durumlarda ortaya çıkar. Kişi, gözlerinin kapalı olduğu durumlarda, gözleri açıkken görmediği renkleri görebilecek veya gözleri kapalı iken daha parlak nesneleri görebilecek şekilde, ışık algısının düşük olduğu duruma sahiptir. Gözaltı düşüklüğü, kişinin gözleri kapalıyken karanlık odalarda algıladığı ışık keskinliği veya renklerin kararmasına neden olur. Gözaltı düşüklüğü, kişinin düşük ışık algısının yanı sıra, görüş alanının da daralmasına neden olabilir. Bu durum, gözleri açıkken uzak nesneleri net görememeye, renkleri algılamada zorluk çekmeye veya uyku düzensizliğine neden olabilir.
 

shitlembik

Üye
BaYaN
22 Ağu 2023
14,124
1,859
5
Sodyum diüretik (Na) düşüklüğü, sodyum (Na) konsantrasyonunun daha düşük olması veya sodyumun vücuttan atılımının artışı ile sonuçlanan bir durumdur. Vücutta yeterli sodyum olmaması, hiponatremi olarak bilinir ve çoğu zaman ölümcül olabildiği için ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Genellikle böbrek veya kalp hastalığı, diabetes mellitus, kronik tüberküloz, hipertiroidizm veya bazı ilaçların kullanımı ile ilişkilendirilir.

Sodyum düşüklüğü, çoğu zaman kusma, baş dönmesi, bulantı, halsizlik, baş ağrısı, karın ağrısı, uykusuzluk, gerginlik, çarpıntı veya güçsüzlük gibi belirtiler gösterebilir. Ayrıca, sodyum düşüklüğünün bazı ciddi komplikasyonları da olabilir, özellikle de beyin osmotik dengeyi etkileyebilir. Bu durum, çeşitli beyin hasarlarına, komaya ve ölüme kadar ilerleyebilir.

Sodyum düşüklüğünün tedavisi, temel nedeninin tedavi edilmesine dayanır. Bu nedenler arasında, kullanılan ilaçların dozunun azaltılması, yaşam tarzı değişikliği veya diyet değişiklikleri gibi etkenler yer alabilir. Oluşan hiponatremiye bağlı olarak, sodyum seviyesi yükseltilmek için, oral veya intravenöz sodyum takviyeleri de reçete edilebilir. Ayrıca, böbrek hastalıkları olan hastalarda, sodyum düşüklüğünün nedeni olan diüretiklerin kullanımının sınırlandırılması gerekebilir.
 

QuccuK

Üye
BaYaN
3 Eyl 2023
16,607
1,031
15
Serum ferritin seviyesi, vücuttaki demir depolarının bir ölçüsü olarak kabul edilir. Ferritin düzeyi, insanların demir ihtiyacını karşılamak için vücutta ne kadar demir bulunduğunu gösterir. Normalde, yetişkinlerin serum ferritin seviyesi 10-150 ng / ml arasında olmalıdır. Ferritin düzeyi 10 ng / mL veya daha düşük olan hastalara hipoferremi veya demir eksikliği anemisi olarak tanımlanır. Bunun nedeni, vücutta yeterli demirin olmamasıdır ve bu durum, kan hücrelerinin üretimini ve çoğalmasını etkileyebilir. Bu, kronik yorgunluk, hafıza kaybı, anemi, kansızlık, yüksek üst solunum yolu enfeksiyonları ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Ferritin düzeyini artırmak için, öncelikle demir içeriği yüksek gıdalar almak gerekir. Bunlar, kuru baklagiller, çikolata, kırmızı et, kurutulmuş meyve, kabuklu deniz ürünleri ve tahılı gıdalardır. Diyetinizi desteklemek için, demir takviyesi alabilirsiniz.
 

HeLLDoRaDo

Moderator
Yetkili
Moderator
BaY
4 Nis 2023
21,506
1,159
112
Demir eksikliği anemisi (DES), vücutta yeterince demir olmamasından kaynaklanan bir durumdur. DES, vücuttaki demir seviyesinin yeterince olmaması nedeniyle oluşur. Bu durumun başlıca sebebi demirin yeterince emilinmemesidir. Vücutta yeterince demir olmaması, oksijen taşınmasının yeterli olmamasına neden olur. Oksijen taşınmasının yeterli olmaması ise vücuttaki organların çalışmasını etkiler.

DES'in en önemli belirtisi, kronik yorgunluktur. Aynı zamanda, hastalar uykusuzluk, halsizlik, baş ağrısı, konsantrasyon bozuklukları, kalp çarpıntısı, nefes darlığı, mide bulantısı, kas ağrıları veya kramp gibi semptomlar yaşayabilir. Diğer belirtiler ise solgunluk, uzun süreli kanama, kabızlık, ciltte kuruma, tatlı tadının kaybı ve kemik ve kas zayıflığıdır.

DES'in tedavisi, demir eksikliğinin giderilmesine bağlıdır. Demir eksikliğinin giderilmesi için, hastalara günlük demir takviyesi verilir. Demir takviyesi olarak, demir hapları, demir süspansiyonları veya demir ekstraktları kullanılır. Aynı zamanda, demir içeren gıdaların tüketilmesi veya diyetin demir zengin besinlerle zenginleştirilmesi de önerilir. Demir içeren gıdalar arasında et, tavuk, balık, yumurta ve yeşil yapraklı sebzeler bulunur.

DEM tedavisinin başarılı olması için, doktor tarafından önerilen tüm tedavilerin uygulanması gerekir. Doktorun önerdiği gibi, günlük demir takviyesi alınmalı ve demir içeren besinler tüketilmelidir. Ayrıca, demir seviyesi kontrol edilmeli ve tedavi sırasında doktor tarafından önerilen tüm tetkikler yapılmalıdır.
 

tosunami

Yeni Üye
BaY
30 Eyl 2023
6,011
0
0
Vitamin D ya da "Güneş Vitamini" olarak da bilinir, Vitamin D eksikliği, vücut tarafından üretilmeyen bir vitamindir. Vitamin D eksikliği vücudun yetersiz miktarda güneş ışığı almasından kaynaklanır ve genellikle kemik sorunlarına, böbrek ve kalp hastalıklarına, kanser ve diyabet gibi bazı hastalıklara yol açar. Vitamin D eksikliği diyet, ilaç kullanımı, bazı hastalıklar veya vücutta yeterli miktarda D vitamini üretilmemesi gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Vitamin D eksikliği sağlıklı yaşam için çok önemlidir ve güneş ışığı ve D vitamini içeren gıdalara maruz kalarak önlenebilir.
 

Pomo

Yeni Üye
BaY
30 Eyl 2023
11,450
0
0
Selenyum eksikliği olarak da bilinen Selenyum Yetersizliği (SeY), selenyumun vücudumuza yeteri kadar alınmamasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Selenyum, insan vücudunda çeşitli biyokimyasal reaksiyonlarda roller oynayan önemli bir mineraldir. Vücudumuzda oldukça az miktarda bulunur. Selenyum eksikliğinin bilinen en belirgin belirtisi cilt problemleridir. Ciltte kızarıklık, çatlaklar, lekeler ve kabuklanma gözlenebilir. Eksikliğin diğer belirtileri arasında karaciğer rahatsızlıkları, kas krampları, güçsüzlük, yorgunluk, düşük bağışıklık ve sinirlilik yer almaktadır. Selenyum eksikliğinin önlenmesi ve tedavisi için, selenyum kaynaklarının, özellikle de besinlerin tüketimine önem verilmelidir. Özellikle tahıllar, balık, tavuk ve süt ürünleri selenyum açısından zengin kaynaklardır.
 

admin

Administrator
Yetkili
Admin
BaY
25 Eyl 2020
19,993
1,345
112
Selenyum eksikliği olarak da bilinen Selenyum Kullanım Bozukluğu (Selenyum Eksikliği Bozukluğu, SED), vücuttaki selenyum düzeylerinin yeterli olmamasından kaynaklanan bir durumdur. Selenyum, birçok enzimlerin çalışması için gerekli olan önemli bir mineral olarak kabul edilir ve vücutta çok çeşitli fonksiyonları vardır. Bunlar arasında, oksijen taşıyan gazların oluşumunda, kas ve kafatası gelişiminde, kalp sağlığının korunmasında ve hücrelerin korunmasında önemli rol oynar.

Selenyum düşüklüğü, her yaşta insanları etkileyebilir. Çocuklar, selenyum eksikliği bozukluğunun belirtilerini gösterirse, genellikle kas ve kafatası gelişimi, özellikle kulak, burun ve boğazda problemler, düşük vücut sıcaklığı, çökkün gözkapakları ve yüksek lökosit sayısı gibi problemler görülebilir. yetişkinlerde, selenyum eksikliği bozukluğu, kas ve eklem ağrısı, yorgunluk, depresyon, stres ve eklem kontraktürleri gibi belirtileri içerebilir.

Selenyum düşüklüğünün önlenmesi ve tedavi edilmesi için, beslenme programlarının düzenlenmesi ve selenyum alımının arttırılması önerilir. Gıdalardaki selenyum alımını arttırmak için, günlük diyetinize tahıllar, yumurta, bazı balıklar, et, süt ve tahıl ürünleri gibi selenyum içeren gıdalar eklemeniz gerekir. Selenyum destekleri de kullanılabilir. Eğitimciler, öğrencilerle selenyumun önemine dair konuşmaya ve onlara önerilerde bulunmaya çalışmalıdır. Ayrıca, selenyum eksikliği bozukluğu olan öğrencilerin özel gıdalarla beslenmesi ve hastalığın belirtilerini kontrol etmek için doktor kontrolüne gitmeleri gerekebilir.
 

BezBebek

Üye
BaYaN
16 Ağu 2023
10,323
483
5
Selenyum eksikliği veya selenyum düşüklüğü, vücutta selenyumun yetersiz olması durumudur. Selenyum, vücuttaki çeşitli işlevleri kontrol etmek için gerekli bir mineroldür. Selenyum, vücudumuzun hücrelerinin ve dokuların canlılığını koruma ve desteklemeye yardımcı olan antioksidanların üretimini sağlar.

Selenyum düşüklüğü, günlük diyetinin selenyum içeriğinin yeterli olmamasından kaynaklanabilir. Genellikle, selenyum düşüklüğünün nedenleri arasında, yetersiz besin tüketiminin veya vücut tarafından selenyumun yeterli derecede emilmemesinin yer alması da bulunmaktadır. Selenyum düşüklüğü, bazı besinlerin içeriğinde az olmasından da kaynaklanabilir. Bu besinler, tahıllar, süt ve yumurta gibi protein kaynakları, balık ve diyet karbonhidratı içeren sebzeler ve meyvelerdir.

Selenyum düşüklüğünün belirtileri arasında güçsüzlük, karın ağrısı, baş dönmesi, uykusuzluk, solunum problemleri ve sindirim problemleri yer alır. Ayrıca, selenyum eksikliği, kalp hastalıklarına ve bağışıklık sistemi çöküşüne de yol açabilir.

Selenyum düşüklüğü, selenyum içeren besinlerin tüketimini arttırarak veya multivitamin takviyesi alarak düzeltilebilir. Ayrıca, selenyum içeren besinlerin tüketiminde dikkat etmek önemlidir. Selenyum içeren besinler arasında taze yeşil yapraklı sebzeler, brazil fıstığı, kabak çekirdeği, tavuk, et, balık, kurubaklagiller ve yumurta gibi besinler bulunur. Ayrıca, selenyum içeren diyet takviyesi almak da önerilmektedir.
 

acitatlihayat

Moderator
Moderator
BaYaN
28 Kas 2020
21,844
1,256
112
ALT (alanın transaminazı) düşüklüğü, bir kan testinde, transaminaz enzimlerinin düşük seviyelerde olduğunu gösteren bir sonuçtur. Bu transaminaz enzimleri, karaciğer hastalıklarının ve diğer hastalıkların erken belirtileri olarak kabul edilir. Karaciğerde hasar meydana geldiğinde, ALT enzimleri kanda artar ve bu, bir karaciğer hastalığının var olduğunu gösterir. ALT düşüklüğü ise, kanda transaminaz enzimlerinin normal seviyelerin altında olduğunu gösterir. ALT düşüklüğü, karaciğer hastalığının erken belirtileri olmayabilir, ancak bu durum, diğer hastalıkların erken belirtileri olabileceğini de gösterir. Bu nedenle, ALT düşüklüğünün bir hastalık olduğunu veya olmadığını anlamak için, hastanın öyküsünün ve fiziksel muayenesinin yapılması gerekir.
 

Ayten

Yeni Üye
BaYaN
14 Eyl 2023
319
0
0
Kanda alkol seviyesinin düşüklüğü (ALAT düşüklüğü), alanin aminotransferaz (ALAT) enziminin seviyesinin anormal olarak düşük olduğu anlamına gelen bir durumdur. ALAT, karaciğer hücrelerinde bulunan bir enzimdir ve bu enzimin seviyesi, karaciğer hasarının ölçüsü olarak kabul edilir. ALAT düşüklüğü, karaciğer hastalıklarının erken teşhisinde çok önemlidir. Bu düşüklük, karaciğer hasarının nedenleri arasında bulunan farklı nedenlerden kaynaklanabilir. Bunlar arasında; alkol kullanımı, viral karaciğer hastalıkları, ilaçlar ve zehirlenme gibi durumlar bulunur. ALAT düşüklüğünün teşhisi için, ALAT düzeyinin kanda ölçülmesi ve tıbbi geçmişin değerlendirmesi önerilir. ALAT düşüklüğünün tedavisi, sebebe bağlıdır. Örneğin, alkol kullanımı durumunda, alkol kullanımının bırakılması ilk tedavi adımı olabilir.
 

Selin

Yeni Üye
BaYaN
14 Eyl 2023
309
0
0
Selenyum Eksikliği (Selenyum Yetersizliği), selenyum elementinin vücutta yetersiz olması durumudur. Selenyum, vücudun sağlıklı çalışması için gerekli olan bir mineral ve antioksidan olarak kabul edilir. Selenyum, vücuttaki çeşitli enzimlerin çalışması için gereklidir ve vücutta selenyumun düzeyinin yeterli olması çeşitli sağlık problemlerinden korunmada önemli bir rol oynar.

Selenyum düşüklüğü, herhangi bir hastalığın önlenmesi veya tedavi edilmesi için önlem alındığında kolayca gözlenir. Selenyum eksikliği, vücuttaki çeşitli enzimlerin çalışmasını etkileyerek kardiyovasküler hastalıklar, kanser, tümörler, tıbbi olarak tanımlanan selenyum eksikliği sendromu ve diğer çeşitli hastalıklar gibi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Selenyum eksikliği, genellikle beslenme bozuklukları, bazı ilaçların alınması, çevresel faktörler, özellikle de selenyum içeren gıdaların yeterince tüketilmemesi veya selenyumu emmeyi bozan hastalıklar nedeniyle ortaya çıkar. Selenyum eksikliği, ayrıca, vücutta yeterince selenyum bulunmadığında, selenyumu emmeyi bozan hastalıklar veya bazı ilaçların alınması sonucunda da ortaya çıkabilir.

Selenyum eksikliği vücutta çeşitli belirtiler gösterir. En yaygın belirtiler arasında; baş ağrısı, baş dönmesi, karın ağrısı, ishal, kas ve eklem ağrısı, kilo kaybı, karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları, anemi ve cilt problemleri sayılabilir. Selenyum eksikliği teşhis edildiğinde, hekimler genellikle günlük selenyum alımını arttırmayı önerir. Günlük selenyum alımı arttırılırken, doktorun önerilerine uyulmalıdır. Selenyum içeren gıdaların tüketilmesi, selenyum takviyeleri alınması veya selenyum içeren ilaçların alınması gibi tedavi yöntemleri kullanılabilir.
 

Simal

Yeni Üye
BaYaN
15 Eyl 2023
292
0
0
Vücutta yeterli miktarda iyot olmaması sonucunda ortaya çıkan durum, iyot eksikliği olarak bilinir. İyot eksikliği çoğu durumda, vücut için çok önemli olan hormonların üretimini ve salgılanmasını etkileyerek, çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu durum, iyot eksikliğine bağlı olarak gelişen çeşitli tıbbi durumların toplamı olarak tanımlanır ve 'iyot düşüklüğü' olarak bilinir.

İyot düşüklüğü, yetersiz iyot alımının sonucunda, vücutta iyot eksikliği oluşmasına neden olur. İyot alımının yetersiz olması, vücutta üretilen ve salgılanan çeşitli hormonların seviyesini düşürür ve bu durum, çeşitli tıbbi durumlara neden olur. Bu durumlar, kabızlık, deri problemleri, kilo kaybı ve ciltte kuruluk gibi fiziksel belirtiler ile birlikte, zihinsel işlev bozuklukları, hafıza kaybı ve davranış değişiklikleri gibi psikolojik belirtilerle de ortaya çıkabilir. İyot düşüklüğü, çocuk gelişiminde de olumsuz etkilere neden olabilir.

İyot düşüklüğünün önlenmesi için, günlük diyetinize bol miktarda iyotlu gıdalar eklemelisiniz. İyotlu gıdalar, deniz ürünleri, yumurta, süt ve süt ürünleri, tuz ve tuzlu gıdalar gibi çeşitli besinlerdir. İyotlu tuz ve haplar da, iyot alımını arttırmak için kullanılabilir.
 

Konuyu Görüntüleyen Kullanıcılar (Toplam:0)

Benzer konular

Hakkımızda

  • buyukforum.com.tr Türkiye'nin Genel Forum Sitesi. Sondakika haberlerini tartışmak ve bilgi paylaşım ağımıza katılmak için lütfen üye olunuz.

Hızlı Linkler

Kullanıcı Menüsü