Apokaliptik dönem, bir sosyal, kültürel veya politik kökenli tehditlerin insanların hayatlarını olduğu kadar toplumlarını da tehdit etmesi sonucu oluşan bir dönemdir. Apokaliptik dönem, insanların korku ve çıkmaz duruma düşmesiyle ortaya çıkan genel bir karamsarlıkla, güvensizlik hissiyle ve toplumun kendisine bakışının değişmesiyle tanımlanmaktadır.
Apokaliptik dönem, insanların ekonomik durumlarının bozulması, eğitim ve sağlık alanlarında kötüleşen koşullar, yaşam alanlarının yok olması, toplumsal çatışmalar ve savaşlar, çevresel kirliliğin artması gibi faktörlerle oluşabilir. Yaşanan olumsuzluklar, ekonomik durumu kötüleştirmekle kalmaz, insanların güvensizlik hissini de artırır. İnsanlar, zorluklarla başa çıkamayacağını hissettiği zaman, toplumsal olarak bölünmeye başlar ve çatışmalar ortaya çıkabilir.
Apokaliptik dönemlerde, insanların eğitimleri de etkilenir. Gelişmiş ülkelerde, toplumsal olarak çökmeye başladığında, eğitim sistemi de etkilenir. Öğrenciler, okulların kapatılması, öğretmenlerin çalışma koşullarının zorlaşması ve öğrencilerin ailelerinin kayıp ya da çalışma imkanlarının azalması gibi nedenlerden dolayı fiziksel ve sosyal çevrelerinde değişikliklerle karşı karşıya kalır. Ayrıca, toplumsal ve kültürel alanda da olumsuzluklar yaşanır. Toplumsal yaşamın genel kuralları, gelenekleri, insan hakları ve özgürlüklerin sınırlandırılması gibi konular, apokaliptik dönemlerde sıkça görülür.
Apokaliptik dönemlerde, her bir bireyin çabası ve umutsuzluğu arasında bir denge kurmaya çalışması gerekmektedir. Bunu yapmak için, öncelikle insanların kendilerine inanmaları, problemleri çözebilecek beceriler kazanmaları ve birlikte hareket etmeye çalışmaları gerekir. Eğitimcilerin, öğrencilerin zor durumlarda kendilerine olan inançlarını geliştirmeleri için onları desteklemeleri ve çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmeleri gerekir. Böylece, öğrenciler, apokaliptik dönemlerde karşılaşacakları zorlukların üstesinden gelebileceklerine inanabilecekler ve umutsuzluk hissine kapılmadan çözümler ürete