Arif sanatı, geleneksel Türk kültüründe özel bir yere sahip olan özel bir sanattır. Arif sanatı, çeşitli türlerde sanatsal ifadelerin, kendine özgü ritimler ve melodiler ile bir araya getirilmesiyle oluşturulan bir sanattır. Türk sanatının en önemli özelliklerinden biri olan Arif sanatı, Osmanlılardan beri günümüze kadar gelen çok eski bir geleneğe sahiptir. Arif sanatı, Arap ve İran’dan etkilenerek oluşmuştur.
Arif sanatının en önemli özelliği, çeşitli melodik ifadelerin bir araya gelerek oluşturulmasıdır. Günümüzde, Arif sanatının kullanıldığı alanlar, Türk müziğinin farklı türleri arasında türkü, kaside, ilahi, mevlit, marş, semai, saz semaisi, taksim, çeşitli iki aşamalı çalışmalar, koro, çeşitli çalgılarla çalınan danslar, türkü okuma, tef, şiir okuma, karşılama türküleri, feyzin, kütük, kabak semai, şarkılar, hikayeler, konuşmalar ve daha pek çok tür içerisinde bulunmaktadır.
Arif sanatında, melodilerin ritim ve tonu arasındaki oranlar önemlidir. Bu oranların her biri, melodinin kullanımını etkileyecek şekilde özel olarak ayarlanmıştır. Arif sanatının çoğu kısmı çalgılar ile çalınırken, bazı kısımları da söylenerek çalınır. Arif sanatının özelliği, insanların ruh hali ve duygu durumlarını ifade etmesidir. Bu nedenle, Arif sanatı, tarihsel, kültürel ve toplumsal olayların anlatımı için de kullanılmaktadır. Arif sanatı, Türk kültüründe önemli bir sanattır ve geleneksel olarak korunmaktadır.