Aristoteles'in Aşk Hakkındaki Görüşü
Aristoteles, M.Ö. 4. Yüzyıl'da yaşamış olan Yunan filozofudur. Onun etkisi, düşüncesi ve felsefesine bugüne kadar etki etmiştir. O, "Aşk Nedir" sorusunu çok derin bir şekilde incelemiş ve cevaplamıştır.
Aristoteles'in aşk nedir hakkındaki görüşü, aşkın, insanın özlemi ve arzusu ile arasındaki bağın tamamıyla öznel olduğu ve kişinin kendi düşünceleri, tutumları ve duygularıyla tanımlanabileceği anlayışını öne çıkarmaktadır. O, aşkın, duygusal, zihinsel ve ruhsal yönleriyle anlaşılması gerektiğini vurgulamıştır.
Aristoteles, aşkın ne olduğunu açıklamak için, insanların aradıkları şeyin, arzu ve tutkudan fazlası olduğunu öne sürmüştür. O, aşkın, bir kişiye karşı hissedilen özel bir bağ olduğunu belirtmiştir. Bu bağ, kişinin arzusunu, tutkusunu ve sevgisini bir araya getirir.
Aristoteles, aşkın insanların arasındaki bağın karşılıklı olması gerektiğine vurgu yapmıştır. Aşkın, kişiyi sevmeyi, anlamayı ve anlaşılmayı içeren bir ilişki olduğunu vurgulamıştır. O, aşkın, arzulanan kişiyle arasındaki özel bağın, güveni ve saygıyı temel alan uzun süreli ilişki olarak tanımlanabileceğini söylemiştir.
Aristoteles, aşkın üç temel özelliği olduğunu vurgulamıştır. Bunlar; arzulanan kişiyle arasındaki bağın karşılıklı olması, arzu ve tutkunun karşılıklı olarak karşılık bulması ve arzu ve tutkunun çift taraflı olmasıdır. O, aşkın, iki kişinin arasındaki bağın, özlemler, arzular ve tutkuların karşılıklı olarak paylaşılmasıyla oluştuğunu öne sürmüştür.
Sonuç
Aristoteles, aşk nedir sorusuna cevap vermek için, insanların aradıkları şeyin, arzu ve tutkudan fazlası olduğunu öne sürmüştür. O, aşkın, bir kişiye karşı hissedilen özel bir bağ olduğunu belirtmiştir. Bu bağ, kişinin arzusunu, tutkusunu ve sevgisini bir araya getirir. Aşkın, çift taraflı olmasının yanı sıra, arzulanan kişiyle arasındaki bağın karşılıklı olması ve arzu ve tutkunun karşılıklı olarak karşılık bulması gerektiğine de vurgu yapmıştır. Aristoteles'in aşk hakkındaki görüşü, insanın özlemi ve arzusu ile arasındaki bağın tamamen öznel olduğu anlayışını öne çıkarmaktadır.