Aşk Parem, psikolojide özelleşmiş iki kişinin arasındaki karşılıklı bağlantıyı ifade eder. İki kişinin arasındaki bu bağlantı, her iki tarafın da benliğini, değerlerini ve içsel arzularını paylaşmasını içerir. Bu bağlantı, kişiler arasında yakın bir ilişki kurmaya yardımcı olan birçok duygu ve fiziksel davranışları içerir.
Aşk Parem, klasik psikoloji çerçevesinde psikolojik yaklaşımlar ile incelenir. Psikolojik yaklaşımlar, aşkın üç temel kısmını vurgulayan dört temel teoriye dayanır. Bunlar, Freud'un arzularının teorisi, Sartre'nin tutkularının teorisi, Baumeister'in büyük bağlantıların teorisi ve Hazan ve Shaver'ın aşkın üç kısmı teorisi olarak bilinir.
Freud'un arzularının teorisi, aşkın arzuların üstesinden gelme sürecini inceler. Bu teoriye göre, aşk arzularının dürtüsel olarak, kişinin arzularının arzusuyla çatışmasıyla ortaya çıkar. Freud'a göre bu arzuların üstesinden gelmek, kişinin özgür iradesini kullanarak, arzulanan ama arzulara karşı çıkan duyguları ve arzularının üstünü örtmek için gerekli olan davranışların üstesinden gelmesi anlamına gelir.
Sartre'nin tutkularının teorisine göre, tutkular özgür iradenin kullanımından önce ortaya çıkar. Aşk tutkularının özgür irade kullanımından önce geldiği ve bu tutkuların kişinin kendi kararıyla ortadan kalkmadığı düşünülür.
Baumeister'in büyük bağlantıların teorisi, kişinin arzularının üstesinden gelmesi sürecini anlamaya yardımcı olur. Buna göre, insanlar arasındaki büyük bağlantılar, arzuların üstesinden gelme sürecinin tamamlanmasının önündeki engelleri ortadan kaldırır.
Hazan ve Shaver'ın aşkın üç kısmı teorisi, aşkın üç temel kısmını inceler: sevgi, güven ve yakınlık. Bu teoriye göre, aşkın üç temel kısmı arasında bir denge olmalıdır. Bu dengenin sağlanması, iki kişi arasındaki yakın ilişkinin sağlıklı olmasını sağlar.
Son olarak, aşk parem teorisinin özü, iki kişinin arasındaki yakın ve karşılıklı bağlantıyı ifade etmektedir. Bu yakın bağlantı, kişilerin arasındaki