Atardamarı Nedir Kısa Bilgi
Atardamar, bir tür küçük denizaltı suyoludur. Atardamar, yeraltından geçen bir kanal veya boru hattı olarak da tanımlanabilir. Kanal veya boru hattı, tuzlu su dolu denizaltı boru hattı, denizaltı tüneli veya açık alanlara döşenmiş döşeme boruları olarak çeşitli şekillerde yapılabilir. Atardamarlar genellikle, doğal olarak oluşmuş denizaltı yüzeyleri aşmak için denizaltı su yollarının altına inşa edilir.
Atardamarlar, genellikle petrol ve gaz yataklarının arasında okyanus altından taşıyıcı olarak kullanılır. Farklı nedenlerden dolayı, petrol ve gaz üreticileri, petrol ve gaz akışını arttırmak veya kontrol etmek için bu boru hatlarının kullanımına başvururlar. Atardamarlar, ayrıca, çok sayıda tehlikeli veya hassas madde taşımak için işletmeler tarafından kullanılır.
Atardamarın Tarihçesi
Atardamarlar, 19. yüzyılda ortaya çıktı ve ilk olarak İngiltere ve İskoçya'da kullanılan kanalların altına inşa edildi. Bu kanallar, denizaltı tünel, boru hattı veya açık alanlara döşenmiş döşeme boruları olarak çeşitli şekillerde yapılmıştır. Atardamarlar, petrol ve gaz arama ve üretiminde kullanılmak üzere geliştirildi ve günümüzde bu amaçlar için kullanılmaktadır.
Atardamarın Kullanımı
Atardamarlar, petrol ve gaz arama ve üretiminde, tehlikeli veya hassas maddelerin taşınmasında ve çeşitli su yollarının altından geçiş sağlamada kullanılır. Petrol ve gaz üreticileri, petrol ve gaz akışını arttırmak veya kontrol etmek için atardamarları kullanırlar. Atardamar, su yollarının altından geçiş sağlamak için de kullanılabilir. Bu, suyun üstündeki barajların su akışını kontrol etmeyi veya denizaltı kablo veya boru hatlarının kurulmasını sağlamayı kolaylaştırır.
Atardamarın Avantajları ve Dezavantajları
Atardamarların çok sayıda avantajı vardır. Bunlar arasında, petrol ve gaz üreticileri için arama ve üretim için harika bir seçenek olması, su yollarının altından geçiş sağlaması, tehlikeli veya hassas maddelerin taşınması için ideal olması ve çok uzun süre dayanabilmesi sayılabilir. Ancak, atardamarların da bazı dezavantajları vardır. Bunlar arasında, yüksek maliyetler, güvenlik riskleri, işletme ve bakım zorlukları, su yollarının çevresine zarar verebilecek bir risk oluşturması veya su akışını etkilemesi sayılabilir.