Azınlık fıkhı, İslam hukukunda, çoğunluğun fıkhından farklı olarak, belli bir azınlık grubunun kendi gelenek ve örflerine göre yaşadığı durumlara özel hükümleri kapsayan özel bir hukuk alanıdır. Azınlık fıkhı hukuki, törensel, etik ve sosyal özellikleriyle çoğunluğun fıkhından ayrılmıştır.
Azınlık fıkhının kökeni, özellikle İslamiyet'ten önceki dönemlerde, çoğunluğun fıkhından farklı olarak yaşayan azınlıklara uygulanan özel kurallara dayanmaktadır. Bu kurallar, İslamiyet'ten önceki dönemlerde farklı toplumların kendi geleneklerine ve örflerine göre yaşamasına izin vermiştir.
Azınlık fıkıhının temel amacı, İslamiyet'in çoğunlukların fıkhından farklı olarak yaşayan azınlıkların kendi gelenek ve örflerini koruyabilmelerini sağlamaktır. İslam hukukunda özellikle, çoğunlukla paylaşılmayan gelenek ve örflerin korunmasını amaçlayan azınlık fıkhı, birçok özel hükümleri kapsamaktadır.
İslam hukukunda, azınlıklara özel hükümlerin uygulanabilmesi için, belli bir azınlık grubunun kendi gelenek ve örflerine göre yaşadığı durumun kanıtlanması gerekmektedir. Bu nedenle, İslam hukukunda azınlık fıkhı hakkında konuşurken, bu durumun kanıtlanmasının çok önemli olduğu unutulmamalıdır.
Azınlık fıkhı, çoğunluğun fıkhından farklı olarak, azınlıkların kendi gelenek ve örflerini koruyabilmelerinin, hukuki, törensel, etik ve sosyal özellikleriyle özel hükümler içeren bir hukuk alanıdır. Bu nedenle, İslam hukukunda, azınlık fıkhının özellikleri ve uygulanması konusunda özenli bir şekilde belirlenmiş kurallar bulunmaktadır.