Bağlaşık, dilbilgisi açısından bakıldığında, çokluklu sözcüklerin çoğu zaman birbiriyle bağıntılı olarak kullanıldığı durumlara verilen addır. Bağlaşıklar, genellikle anlam birlikteliği olan iki sözcükten oluşur. Bağlaşıkların çoğu zaman kendilerine özgü anlamları vardır ve bu anlamlar, bağlaşık sözcüklerinin birbirleriyle olan etkileşimleri ile oluşturulur. Bağlaşıkların yaygın olarak kullanıldığı alanlar arasında, Türkçe sözcüklerin ve özellikle de atasözlerinin bulunması önemlidir.
Türkçe dilindeki bağlaşıklar, iki veya daha fazla sözcükten oluşan sözcük öbekleri olarak anlaşılabilir. Bu sözcük gruplarının anlamı, sözcüklerin birbirleriyle olan etkileşimleri ile belirlenir. Örneğin, “gökten zembille gelmez” ifadesi, gök ve zembil kelimelerinin bağlaşık olarak kullanılmasından kaynaklanan bir anlam ifade eder. Bu ifade, başarının ani ve kolay olmadığını gösterir.
Türk dilindeki bağlaşıklar, çoğunlukla atasözlerinde kullanılır. Atasözleri, deneyimleri ve bilgileri küçük, kısa sözcük grupları ile ifade etmeyi amaçlar. Örneğin, “Keder elinden tutulmaz” atasözü, insanın kederinin çoğu zaman kontrol edilemeyecek kadar köklü olduğunu ifade eder. Başka bir örnek, “Dostluk gönülden gönüle” atasözüdür. Bu ifade, dostluğun gerçekten derin bir anlamda oluşabileceğini ve dostluğun algılanamayan bir bağ ile kurulabileceğini gösterir.
Türk dilindeki bağlaşıklar, etkili çağrışımlar oluşturmak için kullanılır. Çoğu zaman, bir bağlaşık sözcük grubu, sözcüklerinin birbirleriyle olan etkileşimi ile çok fazla anlam içeren kısa bir çağrışım oluşturur. Bu çağrışımlar, çoğu zaman bireylerin deneyimleri ve bilgileri ile desteklenir. Anlamlı sözcük gruplarının çok fazla derinlik katmasına olanak tanıyan bu özellikleri, Türkçe dilinin geleneksel zenginliği ile ilişkili olarak görülür.