Başkalaşma, edebiyat ve sanat arasındaki ilişkide önemli bir kavramdır. Genel olarak, başkalaşma, mevcut bir kavramın daha yüksek bir düzeye taşınmasını, değişim ve gelişimin yaşanmasını ifade eder. Başkalaşma, genel olarak üç çeşide ayrılır: biyolojik, kültürel ve anlamsal. Biyolojik başkalaşma, özellikle biyolojik evrim olarak bilinir ve canlı türlerinin, zaman içerisinde, çevresel koşullara uyum sağlayabilmek için değişikliklere uğradığını anlatır. Kültürel başkalaşma, toplumların deneyimleri ve kültürel öğeler arasındaki değişimleri anlatır. Anlamsal başkalaşma ise, kelimelerin veya düşüncelerin, diller arasındaki değişimleri anlatır.
Başkalaşma, edebiyat ve sanat arasındaki ilişki açısından önemli bir kavramdır. Edebiyat ve sanat, toplumsal ve kültürel değişimleri göstermek için sıklıkla kullanılan araçlardır. Edebiyat ve sanat aracılığıyla, toplumun kültürüyle, düşünceleriyle ve değerleriyle ilgili değişiklikleri tanımlayabiliriz. Özellikle, edebiyat ve sanatın üretiminde kullanılan dil, kültürel başkalaşmanın önemli bir parçasıdır.
Edebiyat ve sanat aracılığıyla başkalaşmanın, toplumsal ve kültürel değişimi göstermesi, birçok farklı kültür arasındaki iletişimin gelişmesine ve kültürel karşılıklılığın artmasına yardımcı olur. Edebiyat ve sanat aracılığıyla başkalaşma, tarihsel ve kültürel değişimlerin anlaşılmasına ve toplumsal farklılıkların kabulüne katkıda bulunur. Bu nedenle, edebiyat ve sanat aracılığıyla başkalaşma, kültürel farklılıkların anlaşılması ve kültürel uyumun sağlanması için çok önemlidir.