Başkaldıran ne demek TDK

Başkaldıran Ne Demek TDK Hakkında

Kelimeler ve kavramlar, toplumsal ve kültürel değerlerin kalıcı ve nesnel bir biçimde ifade edilmesi için kullanılan en önemli araçlardır. Bu nedenle, Türk Dil Kurumu tarafından oluşturulan sözlükler, kelime ve kavramların anlamlarının doğru şekilde belirlenmesine yardımcı olan çok değerli kaynaklar oluşturmaktadır. Bu makalede, TDK tarafından tanımlanan "başkaldıran" kavramı hakkında bilgi verilecektir.

Başkaldıran kavramı, bir kişinin ya da topluluğun haklı bir şikayeti olduğunu düşünüyorsa, o kişinin veya topluluğun karşı çıkışının ve direnmesinin ifade edildiği bir kavramdır. Bu kavram, günlük konuşmalarda, basında ve siyasal konularda sıklıkla kullanılmaktadır.

TDK tarafından başkaldıran kavramının tanımı, "direnme, karşı koyma, ayaklanma, işgale karşı direnme, mücadele etme veya isyan etme" olarak açıklanmıştır. Bu tanım, bir kişinin ya da topluluğun haksızlık, adaletsizlik, eşitsizlik veya baskıya karşı koyduğu durumları açıkça belirtmektedir.

Başkaldırmanın, haklarının gasp edildiğini düşünen bir kişinin veya topluluğun haklı bir karşı koyuşu olduğu da vurgulanmıştır. Bu tür bir karşı koyuş, toplumsal hakların korunması için gerekli olan önlemlerin alınmasının göstergesi olabilir.

Başkaldırmanın, herhangi bir zamanda herhangi bir kişi tarafından yapılabilecek bir şey olmadığı da belirtilmiştir. Bu tür bir eylem, herhangi bir kişinin veya topluluğun hakları konusundaki haklı şikayetlerini dile getirmesinin yanı sıra, güçlü bir direnç göstermesini de gerektirir.

Bu makalenin anahtar kelimeleri Başkaldıran, TDK, Tanım, Başkaldırma, Karşı Koyuş ve Direnme'dir.

Başkaldıran, kendisine dayatılan bir şeye karşı direnerek tepki göstermeyi ifade eder. Başkaldıranlar, herhangi bir konuda haklarının alınmasını istemek, beklenmeyen bir şekilde veya toplumsal baskıya karşı çıkmak veya farklı bir görüşü savunmak için çabalar. İnsanların çoğu zaman herhangi bir toplumsal hareketin parçası olmak ya da siyasi gösteri yapmak için başkaldırmak isteyebilir. Başkaldırmak, insanların kendi kararlarını kendi istekleri doğrultusunda almalarını ve bazı şeyleri değiştirme yetkisine sahip olduklarını anlamalarını sağlayabilir. Başkaldırmak, toplumsal kuralları değiştirebilir, yeni bir hareket başlatabilir ve insanların gelecekteki kararlarını etkileyebilir.

Başkaldıran, biri veya bir grup tarafından ortaya konulan veya kabul edilen bir kurallara uymamak, yetkili otoriteye karşı direnmek veya başkaldırmak anlamına gelir. Başkaldırmak, kurallara uymaktan kaçınmak ya da karşı koymak anlamına gelen bir eylemdir. Bu eylemler, kişilerin veya grupların haklarının korunmasını, eşitliğin sağlanmasını veya yanlış olan herhangi bir durumun değiştirilmesini amaçlamak için ortaya çıkar. Başkaldıran eylemler, kurulan kurallara karşı çıkma eylemleri olabilir, ancak aynı zamanda, çoğu zaman insanların eşit haklar için harekete geçmelerini, haklarının veya özgürlüklerinin savunulmasını veya insanlar arasındaki eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasını içerir.

Başkaldıran, bir kimsenin ya da topluluğun karşı durma, ayaklanma ya da isyan gösterisi olarak tanımlanabilir. Toplumsal sorunların çözümü için karşı duran kişi veya grup başkaldırının öncüsü olarak görülür. Başkaldırı, kişinin ya da topluluğun doğal haklarını ya da haklarını korumak için karşı durmasını ifade eder. Bu nedenle, başkaldırının özünde haklı bir nedenin olması önemlidir.

Başkaldırının tarihsel olarak çok farklı nedenleri vardır. Kişiler ya da gruplar, adaletsizlik, baskı, eşitsizlik, ekonomik sömürü gibi nedenlerden dolayı başkaldırmak zorunda kalmışlardır. Toplumun karşı durmasının temel sebebi, kişilerin ya da grupların çıkarlarının korunmasıdır. Başkaldırılar, kişinin ya da topluluğun doğal haklarının korunması için karşı durmasının bir sonucudur.

Başkaldırı, bir kişinin ya da topluluğun haklarını savunma aracı olarak kullanılmıştır. Ayrıca, başkaldırının toplumsal adaletsizliklerin üstesinden gelme, adaletin uygulanması ve hakların korunması aracılığıyla toplumun gelişmesini sağlamak için bir araç olarak kullanılması da mümkündür. Ancak, başkaldırının kontrollü ve düzenli biçimde gerçekleştirilmesi önemlidir. Aksi halde, başkaldırının olumsuz sonuçları olabilir. Bu nedenle, başkaldıran kişi veya grup haklarını savunurken, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü hiçbir şekilde ihlal etmemelidir.

Başkaldıran kelimesi, tam anlamıyla karşı tepki gösteren veya direnç gösteren anlamına gelmektedir. Başkaldırma, genellikle toplumda değişim yaratmak veya bir istek veya isteklerin gerçekleşmesi için kullanılan bir eylem biçimidir. Başkaldırma, zaman zaman isyan olarak da bilinir ve normal olarak devletleri veya örgütleri hedef alır.

Başkaldırma, çoğu zaman zorbalık, baskı veya haksızlık karşısında direnmeyi, güçlü bir şekilde tepki göstermeyi içerir. Kişi ya da kişiler, değişime direnç gösterenlerin uyguladığı baskıyı kırmak için çok farklı eylemleri de kullanabilir. Bunlar arasında toplu eylemler, grevler, protestolar, meydan okumalar, işgal veya devlet kurumlarının kapatılması gibi eylemler olabilir.

Bir başkaldırma, tüm toplumlar için değişim mekanizmaları oluşturmaktan toplumsal hareketleri ortaya çıkarmaya kadar çok farklı amaçlar taşıyabilir. Bununla birlikte, başkaldıranların arkasında ne olursa olsun her zaman özgürlükleri korumak için mücadele edilir. Bu, başkaldıranların çoğu zaman devletini hedef alması veya devlet kurumlarını protesto etmesi nedeniyle ortaya çıkar.

Başkaldırma, toplumda özgürlük ve hakların korunması ve geliştirilmesi için önemli bir biçimde değişim yaratır. Toplumsal hareketler, özellikle de toplumun uygunsuzluklarını tanımlayarak ve bunları değiştirerek toplumu geliştirmeyi amaçlar. Başkaldırma, demokrasinin hakim olduğu ve özgürlüklerin korunduğu bir toplumda önemli bir rol oynar.

Başkaldıran, bir kişinin ya da topluluğun çoğunlukla meşru olmayan toplumsal, siyasal, ekonomik, kültürel ya da hukuksal durumlara karşı direnmeyi veya çıkışını ifade eder. Başkaldırının başarılı olması, direnmeyi ve çıkışını arttırmak için öncelikle çeşitli araçların kullanılmasını gerektirir. Bunlar, toplumun kolektif kararlar alma zamanlarından tutun da gösteri yürüyüşlerine, kamuya açık olan meydanların kullanılmasına kadar çeşitli yolları kapsayabilir. Başkaldırılar toplumsal hareketleri tetikleyebilir ve toplumu harekete geçirebilir. Başkaldıranlar aynı zamanda toplumun haklarını korumaya çalışan, baskı ve zulüm karşısında duran direnişçilerdir. Bu nedenle, başkaldıranlar özgürlükleri koruma, daha adil bir toplum oluşturma veya haklarını savunma konularında önderlik edebilir. Sonuç olarak, başkaldıran, toplumun meşru olmayan durumlara karşı direnmeyi veya çıkışını ifade etmek için bir kişinin ya da topluluğun taktiklerini ve araçlarını kullanması olarak tanımlanabilir.

Başkaldıran, bir kişinin ya da bir topluluğun, kendi kurallarına, değerlerine veya isteklerine bağlı kalma arzusuyla ortaya çıkan, özgürlüklerinin ve özgürlük taleplerinin kısıtlanmasına karşı öfkeli direnç olarak tanımlanır. Bu direnç, kavgalar, çatışmalar ve eylemler şeklinde ortaya çıkabilir. Başkaldıran, özgürlüklerini elde etmek için mücadele etmek için kendi kurallarına ve değerlerine sadık kalan kişi veya toplulukların özelliğini sembolize eder.

Başkaldıran, belli bir konuda ya da kurallara karşı direnmeyi veya ayaklanmayı gösteren kişi ya da grubu ifade eder. Başkaldırının en önemli özelliği, özgürlük ve özgür irade mücadelesinde güçlü bir biçimde direnmeyi göstermektir. Başkaldırının birçok farklı şekli olabilir. Temel olarak, başkaldırının iki ana türü vardır. Birincisi, devletin ya da toplumun kurallarına direnmek veya kurallara karşı çıkmak için fiziksel olarak gösterilen bir eylemdir. İkincisi, bu kurallara karşı düşünce ya da duyguyu ifade etmek için gösterilen bir eylemdir. Başkaldırının her iki türü de, doğru veya yanlış olarak algılanabilir. Genellikle, başkaldırının doğru bildirilmesi, kişilerin özgürlüklerini korumak için gerekli olduğundan dolayı, çoğu kişi tarafından desteklenmektedir.

Başkaldırmak; özellikle söz konusu olan bir konuda kendi görüşlerini veya isteklerini öne sürmek için meydan okumayı ifade eder. Başkaldırmanın birçok farklı şekli vardır. Örneğin, kişi, yalnızca konuşmak için dik durmaktan tutun da, eylemlerini silahlı olarak ifade edebilir. İnsanların başkaldırması, onların haklarının ihlal edilmesi karşısında, baskıya direnmelerinin veya bir talebin karşılanması için bir güç olarak kullanılmasıdır.

Başkaldırma, toplumsal hareketler için özellikle önemli bir kavramdır. Başkaldırma, toplumsal hareketlerin kendilerini ifade etmesi ve toplumsal değişiklikleri gerçekleştirmesi için kullanılan bir araçtır. Başkaldırma, toplumun kültürel özelliklerine bağlı olarak farklı şekiller alabilir. Bazı durumlarda, başkaldırma küçük çaplı ve sessiz gösteriler olarak ortaya çıkabilir. Diğer durumlarda ise, başkaldırma silahlı eylemler olarak gerçekleşebilir.

Sonuç olarak, başkaldırmak; yönetimin ifade özgürlüğünü kısıtlamasına, insan haklarının ihlal edilmesine veya insanların haklarının korunmasının güçlendirilmesi için, meydan okumayı ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Başkaldırmada kullanılan yöntemler, kültürel özelliklere ve toplumsal duruma bağlı olarak değişebilir.

Başkaldıran, bir kişinin ya da bir grup kişinin, sistem ya da kurallara karşı öfkeli tepki göstererek direnmesi anlamına gelir. Başkaldıranlar, çoğunlukla haklarını aramak adına kurallara karşı tepki gösterirler. Başkaldıranlar, çoğunlukla haklarının gasp edildiğini veya haksız bir şekilde baskı altında tutulduklarını düşünürler. Bu nedenle, kurallara uygun davranmak yerine, hak arama adına başkaldırmayı tercih ederler. Başkaldıranlar, çoğunlukla hak arama adına direnç gösterirler. Direnişleri, çoğunlukla eylemler veya konuşmalarla desteklenir. Başkaldıranlar, çoğunlukla eylemlerinin sonuçlarından korkmazlar veya etkilenmezler. Onlar, haklarını arama amacıyla insanların özgürlüğüne sahip çıkmak için başkaldırıyı seçerler.

Başkaldıran, karşı koymak, muhalefet etmek veya itiraz etmek anlamına gelen bir sözcüktür. Başkaldırma, özellikle hakların ihlal edildiği durumlarda ortaya çıkar. Başkaldırıcılar, içinde bulundukları duruma tepki olarak, çoğu zaman devlet güçlerini reddetme veya devlet gücüne karşı direniş gösterme biçiminde eylemlerde bulunurlar.

Başkaldırıcı eylemler, tarih boyunca kullanılmış bir yöntem olmuştur. Bu eylemler, herhangi bir ülkede yaşayan insanlar tarafından gösterilmiştir veya çeşitli ülkeler arasında bir araya gelmiş olan çok uluslu güçler tarafından da gerçekleştirilmiştir. Tarihteki önemli başkaldırılar arasında, Amerikalıların İngiliz yönetimine karşı başkaldırıları, Latin Amerika ülkelerinin İspanyol sömürgecilerine karşı başkaldırıları ve İsviçre'deki çeşitli kantonların başkaldırıları sayılabilir.

Başkaldırı, çoğu zaman kamu güvenliğini tehlikeye sokabilecek eylemler olabildiği gibi, anayasal haklarının savunulmasını amaçlayan sakin eylemler de olabilir. Genel olarak, başkaldırıcıların amacı, herhangi bir konuda haklarının ihlal edildiğini göstermek veya bunların korunmasını sağlamaktır. Günümüzde, birçok ülkede, insanlar arasındaki eşitsizlikleri veya hakların ihlal edilmesini protesto etmek amacıyla başkaldırıcı eylemler gerçekleştiriliyor. Bu eylemler, genellikle herhangi bir güç kullanılmaksızın, sivil itaatsizlik biçiminde gösterilir.

Başkaldıran; karşı çıkan, itiraz eden, ayaklanan, direnen ve kurallara uymayan bir kişi ya da grup olarak tanımlanır. Başkaldırma, bir kişinin ya da bir grup tarafından otoriteye, kurallara ya da düzenli bir hayata karşı direnç göstermesi anlamına gelir. Başkaldırmayı çeşitli şekillerde ifade edebiliriz. Bir kişi ya da grup, düzeni yıkmak için filozofik argümanlar, örgütlenen eylemler veya yasadışı eylemler kullanarak direnebilir. Bir başkaldırının amacı, kuralların kötüye kullanılmasını, zulmü kaldırmak ve kişisel özgürlükleri arttırmak olabilir. Başkaldıranlar, haklarını korumak ve hak ettikleri hakları elde etmek için güçlü bir şekilde örgütlenirler. Başkaldırının, herhangi bir kişi veya grubun çıkarlarını korumak veya korumak için bir güç olarak kullanılmasının ötesinde, toplumsal değişim ve özgürlük arayışı için kullanılması da mümkündür.

Başkaldıran, kendi inancının ya da amacının karşısında duran, özgürlük arzusuyla hareket eden, etkileşim veya direnişi kullanarak karşı tarafa direnmeyi amaçlayan bir kişiyi ifade etmektedir. Kişi, çoğunlukla baskıya karşı çıkarak veya sistemlerin istenmeyen yönde değiştirilmesi amacıyla kendini gösterir. Başkaldıranlar, herhangi bir örgütlenme, siyasi parti veya düzenlenmiş hareket olmaksızın kendi istekleri doğrultusunda hareket ederler. Bu hareketler aynı zamanda çoğunluğun isteklerine karşı çıkabilir ve direnç gösterebilir.