Biyolojik saat, vücudumuzun belli aralıklarla gerçekleşen bazı biyolojik işlevlerinin, içinde bulunduğumuz zaman dilimine göre düzenli olarak değişen ve değişmeyen uyumlaşmış süreçler olarak adlandırılan bir süreci tanımlar.
Biyolojik saat, oluşturulmuş olan bir kronotip düzeni etrafında özetlenebilir. Kronotip, kronotipin bileşenleri olan uyku düzeni, uyanma zamanı, vücut ısısı, kan basıncı, kalp atımı, metabolizma, hormonlar ve daha pek çok biyolojik işlemlerin zaman içindeki değişimlerini belirler.
Biyolojik saatin hareketinin kontrolü, beyindeki bir yapı olan suprachiasmal nükleus tarafından sağlanır. Bu nükleus, zaman dilimlerindeki değişimleri algılayarak, buna dayanarak yapılan biyolojik işlevlerin zamanlamasını sağlar. Ayrıca, vücudun bu biyolojik saate bağlı olarak değişen davranışlarını kontrol eder.
Biyolojik saatin kronotipi, kişinin yaşı, cinsiyeti, sağlık durumu ve çevresi tarafından etkilenir. Örneğin, genç bir birey uykusunu almak için gece yarısından önce uyumayı tercih ederken, yaşlı bir birey erken saatlerde uyumayı tercih edebilir. Ayrıca, kişi hafta sonu geceleri geç saatlere kadar uyanık kalabilirken, hafta içi geceleri saat 11 gibi erken saatlerde uykuya dalmalıdır.
Biyolojik saat, vücudumuzun sağlığına çok önemlidir. Vücudun bu zaman dilimlerindeki değişimlerinin düzenli bir şekilde yönetilmesi, vücudun sağlıklı işleyişi açısından hayati önem taşır. Uzun süreli değişimler, fizyolojik ve ruhsal problemlere neden olabilmektedir. Bu nedenle, biyolojik saatin aralıklarının düzenli ve sağlıklı bir şekilde yönetilmesi önemlidir.