Cahiliye dönemi kabilecilik anlayışı, insanların çoğunlukla kabileler çerçevesinde yaşadıkları, şefleri tarafından idare edilen, sosyal ve siyasi bir düzenleme olarak tanımlanır. Bu dönem, İslamiyet öncesi yaşanan dönem olarak bilinir. Cahiliye dönemi kabilecilik anlayışı, insanların çoğunlukla kabilelerinin liderleri tarafından yönetildiği, her kabilede ayrı bir kültürel oluşum oluşturduğu ve her kabilede kendine özgü yönetim biçimleri, sosyal ve siyasi kuralları oluşturduğu bir düzen olarak tanımlanır.
Kabile üyeleri, aralarındaki ilişkileri İslamiyet öncesi kurallara göre tanımlarlardı. Kökleri Kuran'dan önceki âdetlere dayanan bu kurallar, kabilelerin üyeleri arasındaki sosyal ilişkileri özellikle belirledi. Bu kurallara göre, her kabilede kabile üyeleri arasındaki ilişkileri koruyacak geleneksel adetler vardı. Örneğin, üyeler arasındaki kavgaları çözmek için bir araya gelen kabile üyeleri, taraflar arasındaki sözleşmeyi yerine getirmeyi kabul ediyorlardı.
Kabileler arasındaki ilişkiler de cahiliye dönemi kabilecilik anlayışı tarafından belirleniyordu. İslamiyet öncesi dönemde, kabileler arasında savaşlar çok sık olurdu. Bu savaşları önlemek için, kabileler arasında sözleşmeler yapılabiliyordu. Sözleşmeler, cahiliye dönemi kabilecilik anlayışı tarafından belirlenen, kabilelerin özgürlüklerini koruyan ve kabileler arasındaki ilişkileri düzenleyen kurallardı.
Cahiliye dönemi kabilecilik anlayışının önemli özelliği, kabilelerin her biri kendi kültürünü, geleneklerini ve sosyal kurallarını koruyacak biçimde yaşamalarına izin vermesiydi. Bu, kabileler arasındaki uyumu sağlamada önemli bir rol oynadı. Cahiliye dönemi kabilecilik anlayışının, İslamiyet öncesi dönemde insanların yaşamlarını düzenleyen önemli bir kurallar sistemi olduğu açıktır.