Devede kulak kalır sözü, bir durumun sürdürülebilirliğinin, çabuk tükenmesi veya bitmesinin pek mümkün olmadığı anlamına gelir. Sözün kökeni, Osmanlı Devleti'nin İslamiyet'i yaymak için yaptığı seferler sırasında ortaya çıkmıştır. Seferler sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun askerleri, konakladıkları yerlerdeki köylerden deve alarak, nüfusunu taşırlar ve develerin kulaklarında taktıkları mühürler, seferin başladığı ve bitiş noktasının neresi olduğunu gösterirdi. Sefer bitince develerin kulaklarından çıkan mühürler, geri dönüş yolu olarak kullanılırdı. Dolayısıyla “Devede kulak kalır” sözü Osmanlı Devleti'nin yaptığı seferler sırasında kullanılan bir deyimdir.
Bu deyim, herhangi bir durumun sürdürülebilirliğini ifade eder. Yani, herhangi bir şeyin çok kolay tükeneceğini veya çok kısa sürede bitmeyeceğini anlatmak için kullanılır. Örneğin, “Yorulduğumda yolculuğumun sonu devede kulak kalır” ya da “Bu proje devede kulak kalacak” gibi ifadelerle kullanılabilir.
Ayrıca, devede kulak kalır sözü, başarılı ve sürdürülebilir bir ortam yaratmak isteyenlerin de işine yarayabilir. Çünkü eğer bir şeyin sürekli olarak devam edebileceğini varsayarsak, o zaman bu başarılı bir işlem olabilir. Dolayısıyla, bu deyim, başarılı ve sürekli bir ortam yaratmak isteyen insanlar için de önemli bir fikirdir.
Sonuç olarak, “Devede kulak kalır” sözü, kolay tükenmeyen veya bitmeyen bir durumun sürekliliğini temsil eden bir deyimdir. Bu deyim, başarılı ve sürekli bir ortam yaratmak isteyenlerin de işine yarayabilir.