Albert Einstein'ın ikonik formülü E = mc2, Enerji (E) ile kütlenin (m) hızının karesi (c2) arasındaki ilişkiyi ifade eder. Formülün, kütlenin enerjiye veya enerjinin kütleye dönüşebileceğini gösterdiği söylenir. E = mc2, iki farklı formda düşünülebilir. Öncelikle, madde kütlesinin, birim hacimdeki bir enerji kütlesine dönüşebileceği anlamına geliyor. İkincisi, aynı miktarda enerji kütlesinin, daha küçük bir madde kütlesine dönüşebileceği anlamına geliyor.
Albert Einstein, 1916'da bu formülü keşfetti. O zamandan beri, E = mc2, madde kütlesinin enerjiye dönüştürülebileceğini gösteren ve evrenin çalışma prensiplerini anlamamıza yardımcı olan bir formül olarak kabul edilmektedir.
E = mc2, Nuclear Füzyonu ve Füzyon Reaksiyonlarını açıklamada da kullanılmaktadır. Bu reaksiyonlar, atomların parçalandığı ve ısı yayıldığı bir reaksiyondur. Bu reaksiyonlar, atomların parçalanmasından kaynaklanan ısı enerjisini üretir. E = mc2, bu reaksiyonların temelini oluşturur.
E = mc2, aynı zamanda, uzay ve zaman arasındaki ilişkiyi de açıklar. Bu formül, Einstein'ın genel görelilik teorisinin göstergesidir. Genel görelilik teorisi, uzay ve zaman arasındaki ilişkiyi açıklamak için geliştirilmiş bir teoridir. Formül, uzay ve zaman arasındaki ilişkiyi gösteren bir matematik formülüdür.
Son olarak, E = mc2, astronomi ve astrofizikte kullanılmaktadır. Bu formül, evrenin çalışma prensiplerini ve yıldızların yapısını anlamamıza yardımcı olur. Formül, kozmolojinin temelini oluşturur ve evrenin kütle, enerji ve hızının arasındaki ilişkiyi açıklar.