Albert Einstein, bilimin evrensel, temel ve sistematik bir gerçeklik arayışı olduğu konusunda çok net bir görüş belirtmiştir. O, bilimin bir araştırma ve öğrenme sürecinin sonucu olan, tüm konulara ve olaylara daha derin ve kapsamlı bir bakış açısı sağlayan bir şey olduğunu söyler. O, bilimin "kendinden önceki nesillerin deneyimlerinin ve çalışmalarının çeşitli noktalarından bir araya toplanıp, tasnif edilmesi" olarak tanımlamıştır.
Bilimin, konuların ve olayların, fiziksel, doğal, biyolojik, sosyal ve kültürel yollarla incelenmesi, anlaşılması ve çözümlenmesi olarak anlaşılması gerektiğini belirten Einstein, bilimin, insanların kendileriyle, toplumsal yaşamlarıyla ve çevreleriyle ilişkilerini anlamlandırmaya yönelik, pratik bir arayış olduğunu söylemiştir.
Einstein'a göre, bilimin özünü oluşturan, olayların ve konuların, çözümlemek ve anlamak için kullanılan araçlar olduğu düşünülür. Bu araçlar, sistematik kurallar, deneyimler, veriler, örnekler, gözlemler, hesaplamalar, hesaplamalar ve varsayımlardır. Bilim, bu araçların kullanımını ve tüm bu verilerin bir araya getirilmesini, değerlendirilmesini ve değerlendirilmesini içerir. Bilim bu verileri, insanların en iyi şekilde yararlanabilecekleri ve anlayabilecekleri şekilde düzenlemek, sınıflandırmak ve özetlemek için kullanır.