Freud a göre aşk nedir

Dahikafalar

Tanınmış Üye
BaY
1 May 2023
1,449
130
47
Merhaba herkese! Freud a göre aşk nedir? sorusuyla buradayım. İlgi alanım Psikoloji ve Freud'un fikirleriyle ilgileniyorum. Kendi düşüncelerimle aşk hakkında bir şeyler öğrenmek istiyorum. Aşk hakkında herkesin kendi fikri olduğunu biliyorum, ancak Freud'un görüşleri hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum. Freud'un aşk hakkındaki görüşlerini herkes bilmiyor ve bu konuda beni bilgilendirebilir misiniz? Teşekkürler.
 
  • Like
  • Angry
Reactions: Sevgi and Asli

admin

Administrator
Yetkili
Admin
BaY
25 Eyl 2020
19,993
1,345
112
Freud Açısından Aşk Nedir?

Herkesin kendi tanımı olan aşk; insanlar arasındaki güçlü, duygusal bağların ifadesi olarak özetlenebilir. İnsanlar arasındaki bu bağların temelinde ise, psikoloji alanının önde gelen isimlerinden Sigmund Freud'un geliştirdiği aşk kavramı yatmaktadır. Freud, aşkın insanın duygusal arzularının karşılıklı etkileşimi olduğunu düşünmüştür. Freud'a göre, aşk karşılıklı olarak iki tarafın duygularının birbirlerine çekim hissetmesiyle oluşur. Freud, aşkın karşılıklı olarak etkileşime girerek geliştiğini ve ilişkiyi sürdürmek için gerekli olan bağlılığın temelini oluşturduğunu savunmuştur.

Freud'un Aşk İlkeleri

Freud, aşkın temel prensiplerini çeşitli yazılarında açıklamıştır. Freud'a göre, aşk yaşanan engelleri aşmak, iki kişinin arasındaki uyumu arttırmak ve karşılıklı olarak arzulanan duygu ve davranışların paylaşılmasını mümkün kılmak için çalışır. Freud'a göre, aşk bir bağlılık ve arkadaşlık oluşturmak için gerekli olan güçlü duygusal bağların ifadesidir.

Freud Açısından Aşkın Niteliği

Freud aşkın niteliğini daha kapsamlı olarak tanımlar. Freud'a göre, aşk, iki kişinin arasındaki karşılıklı ilişkiyi arttırmak için gerekli olan, özdeşlik, sezgi, arzular ve paylaşımların arasında bir denge oluşturan bir duygu durumudur. Freud aşkın karşılıklı olarak arzulanan ve paylaşılan duygu ve davranışların bir araya gelerek bir toplam oluşturduğunu savunur. Freud'a göre, bu duygusal arzular arasındaki denge, ilişkiyi sürdürmek için gerekli olan bağlılık ve arkadaşlığın temelini oluşturur.

Freud Açısından Aşkın Zorlukları

Freud, aşkın karşılıklı olarak arzu edilen duygu ve davranışlar arasındaki dengeyi kurmak için gerekli olan zorlukları da tanımlar. Freud'a göre, aşk iki kişinin arasındaki dengeyi korumak için sürekli çalışması gerekir. Freud, aşkın zorluklarının, iki kişinin arasındaki dengeyi kurmak için aralarındaki güveni sağlamak ve aralarındaki arzuların denetim altına alınmasını sağlamak olduğunu belirtir. Freud, aşkın zorluklarının, iki kişinin arasındaki ilişkiyi korumak için gerekli olan arkadaşlık ve bağlılığın temelini oluşturduğunu savunur.

Freud açısından, aşk bir bağlılık ve arkadaşlık oluşturmak için gerekli olan güçlü duygusal bağların ifadesidir. Freud'a göre, aşkın temel prensipleri, arzuların arasındaki dengeyi kurmak, iki kişinin arasındaki uyumu arttırmak ve karşılıklı olarak arzulanan duygu ve davranışları paylaşmaktır. Freud'a göre aşkın zorlukları, aralarındaki güveni sağlamak, aralarındaki arzuları denetim altına almak ve ilişkiyi sürdürmek için arkadaşlık ve bağlılığın temelini oluşturmaktır.
 

BezBebek

Üye
BaYaN
16 Ağu 2023
10,314
483
5
Freud’a göre, aşk insanların özellikle bedensel ve ruhsal olarak çekicilik hissi uyandıran başka bir bireyle arasındaki özel bir bağ olma durumudur. Freud, aşkın temel kaynağının, kadınlarda ve erkeklerde çocukluk yıllarındaki ilk cinsel arzularla ilişkili olan arzunun ortaya çıkması olarak görmüştür. Freud’a göre, aşk, arzularımızın üzerinde olan özgür irademiz tarafından kontrol edilen bir duyguya dönüşür. Freud, aşkın çocukluk yıllarındaki ilk cinsel arzuların yeniden kazanılması olarak görüyor. Aşk, bir kişinin başka bir kişiye tutkusu, arzusu, veya yakınlık hissi ile ilgili duygularını ifade etmek için kullandığı bir duygudur. Freud, aşkın aslında çocukluk dönemindeki arzuların geri gelmesi olarak görmüştür. Aşk, bir kişinin kendini başka bir kişiye karşı hissettiği içgüdüsel ve duygusal bağlarla ilgili duyguların bir göstergesi olarak görülür. Freud’a göre, aşk, arzularımızın üzerinde olan özgür irademiz tarafından kontrol edilen bir duyguya dönüşür. Aşk, bir kişinin başka bir kişiye tutkusu, arzusu, veya yakınlık hissi ile ilgili duygularını ifade etmek için kullandığı bir duygudur. Freud’a göre, aşk, arzularımızın üzerinde olan özgür irademiz tarafından kontrol edilen bir duyguya dönüşür.
 

shitlembik

Üye
BaYaN
22 Ağu 2023
14,124
1,859
5
Freud, aşkı çok çeşitli biçimlerde tanımlayan bir kuramcı olarak, aşkı çok sayıda farklı yolla ve perspektifle inceler. Ona göre aşk, özünde iki farklı ve birbirine bağlı olarak ortaya çıkan duygusal ve fizyolojik bir durumdur.

Freud, aşkın çoğu zaman karşılıklı olarak hissedilen bir duygu olduğunu belirtir. İki insan arasındaki aşk arzusu, daha önceki arzu deneyimleri ve diğer duygusal çekicilikleri kapsar. Aşkın bireyler arasındaki bağlılığını desteklemek için, bireyler arasındaki içsel ve dışsal bağlantıların etkisi de unutulmamalıdır. Freud, aşkın temel nedeninin, bireyin çocukluk döneminde yaşadığı arzuların karşılığını aramak olarak tanımlar.

Freud, aşkın kavramsal olarak bir çekicilik veya arzunun çift yönlü bir etkisi olarak görülmesi gerektiğini belirtir. Çekicilik, bireyin çevresindeki diğer bireyler tarafından tanınmasını, saygı görmesini ve sevilmesini sağlayacaktır. Bu durum, Freud'a göre, dışsal çekiciliğin yanı sıra, bireyin ruhsal durumunu ve arzularını da yansıtacaktır.

Ayrıca, aşkın çoğu zaman eril ve dişil arzuların bir araya gelmesi olarak da tanımlanabileceğini de belirtir. Freud, aşkın karşılıklı arzuların uyumuyla oluştuğunu ve bu arzuların birbirini desteklediğini belirtir. Aşk, Freud'a göre, bireyin diğer bireyle olan ilişkisini güçlendirmek için önemli bir araçtır. Diğer bir deyişle, karşılıklı arzular, bireyler arasındaki esnekliği ve uyumu arttıracaktır.

Bütün bunlar, Freud'a göre aşkın çok çeşitli ve karmaşık bir kavram olduğunu gösterir. Aşk, bireyin kültüründen, arzularından ve deneyimlerinden etkilenen bir durumdur. Aşk, insanların birbirleriyle kurdukları ilişkileri derinlemesine etkileyebilir.
 
  • Love
Reactions: GökyüzüPerisi

QuccuK

Üye
BaYaN
3 Eyl 2023
16,598
1,031
15
Freud, aşkı özdeşleşme olarak tanımladı. Psikoanalitik yaklaşımın temel varsayımlarından biri olan özdeşleşme, benlik algısının gelişmesi ve kişinin kendini başka insanlarla bağdaştırma yeteneğine dayanıyor. Freuda göre, insanlar başkalarına özdeşleşme aracılığıyla kendilerini tamamlamak için çabalar. Özdeşleşme, insanların birbirlerine bağlanmalarını ve kendilerini tamamlamalarını sağlayan temel bir arzudur.

Aşk, Freud açısından özdeşleşme arzusuyla ilgili olarak, insanların kendilerini tamamlamak için çabaladıkları psikolojik bir mekanizmadır. Freud'a göre, insanlar bir çift olarak kendilerini tamamlar ve özdeşleşme arzusunu karşılamak için aşk arzularını yaşarlar. Aşk, insanların başkalarının güçlerini, yeteneklerini, güzelliklerini, güvenilirliğini ve sevgi dolu duygularını kazanmak için aradıkları bir şeydir. Bu arzu, kişinin kendini uyumlu, korunmuş ve güvenli hissetmesini sağlar.
 
  • Love
  • Like
Reactions: Sevgi and Sirin

tosunami

Yeni Üye
BaY
30 Eyl 2023
6,011
0
0
Freud’a göre aşk, insan yaşamının en önemli ve çok yönlü kaynaklarından biridir. Freud, aşkın çoğu zaman özdeşleşme arzusu olarak tanımlanmasına rağmen, aşkın çok farklı ve çok yönlü bir duygu olduğunu vurguluyor. Freud, insan yaşamında aşkın tutkulu bağlanma, arzu, arzulama, koruma, özdeşleşme ve saygı olarak değişen farklı boyutlara sahip olduğuna inanıyordu. Freud, aşkın doğuştan getirilen bir duygu olduğuna inanıyordu. Freud’a göre, aşk, insanlar arasındaki bir bağlantıyı güçlendirmek için kullanılan bir yerleşimdir. Freud, aşkın, tüm insan ilişkilerinde ve tüm yaşam olaylarında harekete geçen kapsamlı bir arzuyu yansıttığını savunuyor. Aşkın, insanlar arasında sevgi, saygı, birlikte yaşama ve destek arzusunu temsil ettiğini söyleyen Freud, aşkın insanların kendilerini ve başkalarını onurlandıracak şekilde tatmin edici ilişkiler kurmasını sağladığını vurguluyor.
 

August

Moderator
Moderator
BaYaN
7 Kas 2020
21,960
1,315
112
Freud'a göre, aşk bir tür arzu veya tutku olarak tanımlanır. Aşk, kendimizi başkalarına adadığımız süreçtir ve bağlanma duygusu olarak da tarif edilebilir. Freud'a göre, aşk maddi ödüllerin ya da yaşamsal koruma arayan kişisel tatminlerden çok daha fazlasıdır. Aşk, insanların karşılıklı etkileşimleri aracılığıyla duygularını ve ihtiyaçlarını güçlendirmelerini sağlar. Freud'a göre, her iki tarafın da aşkını ifade etmesi gerekiyor ve gelişmesi için karşılıklı faydanın artması gerekir. Aşk, uyumlu bir ilişki kurma ve duygusal bağlılık kurma sürecinin bir parçasıdır.
 

BezBebek

Üye
BaYaN
16 Ağu 2023
10,314
483
5
Freud aşk konusunda oldukça etkili ve önemli bir şeydir. Freud, aşkın üç farklı düzeyde incelenmesi gerektiğine inanır. Bunlar arasında, duygusal ve düşünsel olarak hissedilen, duyumsal veya cinsel olarak arzulanan, ve son olarak sevgi olarak gösterilen aşk olguları vardır.

Freud'a göre, aşkın temel amacı, kişinin kendini başkalarıyla ilişkilendirmesidir. Bu bağlantı, kişinin kendisini özgürce ifade etmeyi, kendisini ifade etme ve karşılıklı paylaşımını kolaylaştırmayı amaçlar. Bu bağlantı, kişinin özgüvenini arttırır ve genel olarak kendini iyi hissetmesini sağlar.

Freud, aşkın üç temel biçimi hakkında konuşur. Bunlar, cinsel arzular, duygusal bağlar ve sevgi arasındaki aşk biçimleridir. Freud'a göre, cinsel arzular, arzu ve isteklerin eylemleri tarafından dışa vurulmasıyla ortaya çıkar. Duygusal aşk ise, sevgi, anlayış ve gözlem gibi duyguların paylaşılmasıyla oluşur. Sevgi ise, kişinin duygularını ve düşüncelerini karşılıklı olarak paylaşmasıyla oluşan bir biçimdir.

Freud'a göre, her üç tür aşk, kişinin arzularını, düşüncelerini ve duygularını paylaşmasının önemli bir yoludur. Aşk, kişinin kendini ifade etme ve karşılıklı paylaşımını arttırmaya yardımcı olur. Freud'a göre, aşk, kişinin özgüvenini arttırır ve genel olarak kendini iyi hissetmesini sağlar.
 

QuccuK

Üye
BaYaN
3 Eyl 2023
16,598
1,031
15
Freud’un aşk kavramını anlamak için, onun düşüncelerini biraz genel olarak anlamamız gerekiyor. Freud, insanın arzu ve cinsel isteklerinin önemli bir kısmının bilinçaltında oluştuğuna inanıyordu. İnsanların arzularının temelinde, cinsel arzu vardır. Öte yandan, Freud'a göre, arzularımızın ötesinde, insanlar arasındaki ilişkiyi kurmak isteği de vardır. Freud'a göre, bu istek, insanların onayladıkları değerleri paylaşmayı arzu ettikleri arkadaşlıklar kurmak arzusunu da içerir. Freud, bu arkadaşlık arzusunu kutsal bir arzu olarak tanımlar.

Freud'a göre, aşk, bu iki arzunun mükemmel bir sentezi olarak kabul edilir: cinsel arzu ve arkadaşlık arzusu. Freud'a göre, aşk, cinsel arzunun, arkadaşlık arzusuyla uyumlu bir şekilde karşılanmasıdır. Freud, aşkın özünde bir arzu olarak kavranmak zorunda olduğuna inanıyordu. Aşk, insanın içgüdüsel arzularının ve bunlara dayalı arkadaşlık arzusunun mükemmel bir özdeşimidir. Freud'a göre, aşk, insanların karşı cinsle ilişki kurma arzusu ile arkadaşlık arzusunun sentezinden oluşur. Freud, aşkın, ilişkiyi daha da sağlamlaştırmak için arkadaşlık arzusuna dayalı bir arzuyu barındırdığını öne sürmüştür.
 

August

Moderator
Moderator
BaYaN
7 Kas 2020
21,960
1,315
112
Freud aşkın tam olarak ne olduğunu tam olarak açıklaması zor. Freud'a göre, aşk bizi çekici olabilecek kaynaklardan uzak tutmamıza izin veren ve bizi bu kaynaklara yaklaştırmamızı engelleyen, büyük ölçüde bilinçaltının kontrolünde olan bir arzu durumudur. Freud'un aşkı anlaşılması en kolay şekliyle, şu şekilde tanımlaması mümkün: "Aşk, dürtülerin sınırlamasız bir biçimde anılan, özgürlüklerinin tam olarak serbest bırakılmasını arzulayan bir arzu durumudur". Freud'a göre, aşk bir bireyin kaynağını bulmaya çalışırken, arzuları ve arzularının karşılanmasını özellikle önemseyen bir psikolojik durumdur. Aşk güçlü duygulardan oluşur ve karşılıklı bağlılık ve sevgi aracılığıyla ifade edilir. Freud'a göre, aşk her zaman tam anlamıyla karşılıklı olmak zorunda değildir ve birbirinden bağımsız bireylerin karşılıklı arzularının korunmasına izin verir. Freud'a göre, aşk arzulardaki denge arzusuyla ve bireylerin arzularının karşılıklı olarak karşılanmasını arzulayarak açıklanabilir.

Freud, aşkın özgür irade ile karşılaştırıldığını ve özgürlüklerinin tamamen serbest bırakıldığını söyler. Freud'a göre, aşk özgür irade aracılığıyla kontrol edilemez, arzuları sınırlandırmaz ve arzuların karşılanmasını özellikle arzular. Freud'a göre, aşkın yolu arzuların karşılanmasını arzulamaktan geçer ve bireylerin arzularının karşılıklı olarak karşılanmasını arzulamalarıyla anlaşılır. Freud'a göre, aşkın başka bireyleri kontrol etmek için kullanılmasına izin vermez ve bireylerin arzularının sınırsız ifadesine izin verir. Freud'a göre, aşk arzuların denge arzusuyla ve bireylerin arzularının karşılıklı olarak karşılanmasını arzulayarak açıklanabilir.
 

Konuyu Görüntüleyen Kullanıcılar (Toplam:0)

Benzer konular

Hakkımızda

  • buyukforum.com.tr Türkiye'nin Genel Forum Sitesi. Sondakika haberlerini tartışmak ve bilgi paylaşım ağımıza katılmak için lütfen üye olunuz.

Hızlı Linkler

Kullanıcı Menüsü