Göz kuraklığı, göz içerisine yeterli miktarda sıvının alınmasını sağlamayan oluşumdur. Göz kuraklığı en çok insanların yaşlılık dönemlerinde yaşadıkları bir hastalıktır. Genellikle, göz içerisine sıvının alınmasını sağlayan ve kuraklığı önleyen gözyaşı salgısı zayıflamasına bağlı olarak ortaya çıkar.
Göz kuraklığı, göz içerisine yeterli miktarda sıvı alınamaması nedeniyle kurumaların oluşmasına ve gözde rahatsızlık hissetmesine yol açar. Nedeni ne olursa olsun, gözün kuruduğu durumlarda gözyaşı salgısının artması gerekir. Ancak, bu süreçte göz yaşı salgısı azalırsa, göz kuraklığı ortaya çıkacaktır.
Göz kuraklığı çeşitli nedenler sonucu ortaya çıkabilir. Bunlar arasında, gözyaşı kanallarının tıkanıklığı, gözyaşı salgısının azalması, diyabet, lupus veya immün sistem hastalıkları, kontakt lens kullanımı, göz içi cerrahi, ilaç kullanımı ve herhangi bir göz hastalıklarında ortaya çıkan kuruluklar sayılabilir.
Göz kuraklığının belirtileri arasında, gözlerde hissedilen yanma, kızarıklık, gözyaşı salgısının azalması, gözyaşına bağlı göz tahrişi, gözlerin açık kalması gibi durumlar sayılabilir. Bunların dışında, gözlerin gözlüklere alışmaması, gözyaşı çok güçlü akması, gözyaşının sürekli aktığı hissi, gözlerin sürekli kuruduğu veya kapalı kalması gibi durumlar da göz kuraklığının belirtilerindendir.
Göz kuraklığı tedavisinde, öncelikle nedenleri ortaya çıkartmak ve tedaviyi bu nedenler üzerinden yürütmek gerekir. Bu durumda, doktorunuz bir göz muayenesi yaparak göz kuraklığının nedenlerini tespit etmesi gerekecektir. Daha sonra, tedaviye gözyaşı salgısının artırılması ve gözün kurumasını önlemek için gözdeki sıvıyı korumak amacıyla göz damlası kullanımı ile başlanır. Ayrıca, ilaç tedavisi, gözyaşı kanallarının açılması ve lazer tedavisi göz kuraklığını tedavi etmek için de kullanılmaktadır.