Atlas, küresel haritaların, haritaların ve diğer konuların toplanmasını içeren bir cilt olarak tanımlanır. Atlaslar, özellikle küresel haritaların bir koleksiyonu olarak düşünülür çünkü bu haritalar insanların diğer küresel konular hakkında daha fazla bilgi edinmesine yardımcı olur. Atlasların en çarpıcı özelliği, konuların derinliğidir. Atlaslar, dünya üzerindeki tüm konuların çok sayıda harita ve görselleri içerir. Bu, dünya üzerindeki tüm konuların ayrıntılı bir şekilde anlaşılmasını sağlar. Atlaslar özellikle dünya üzerindeki fiziksel, ekonomik, siyasi ve kültürel konular hakkında bilgi veren haritaları içerir.
Atlaslar, arkeolog, tarihçi ve gezginler tarafından çok kullanılır. Atlasların haritaları, bu gibi kişilerin bir konuyu daha derinlemesine araştırmasına yardımcı olur. Atlaslar, insanların dünya üzerindeki farklı konularla ilgili daha fazla bilgi edinmesini sağlayan önemli kaynaklardır.
Atlasların tarihi, M.Ö. 6. yüzyıla kadar uzanır. M.Ö. 6. yüzyılda, Yunanlılar, küresel haritaların çizimlerini yapmıştır. Bu haritalar, bilgileri ve konuları yerleştirmek için kullanılan çizimlerdi. Atlaslar, Güney Afrika'da bulunan Mappa Mundi adı verilen en eski atlas olarak kabul edilir. M.Ö. 2. Yüzyılda, Yunanlılar tarafından oluşturulan bu atlas, İsa'nın doğumuyla ilgili konuların haritalarını içeriyordu.
Atlaslar, 15. yüzyılda İtalyanlar tarafından geliştirildi. Bu atlaslar, dünya üzerindeki farklı ülkelerin haritalarını ve konularını içeriyordu. Atlaslar, 17. yüzyılda Fransa ve İngiltere'de popüler oldu. Bu atlaslar, ülkelerinin kültürel ve ekonomik durumunu göstermek için kullanılıyordu. 19. yüzyılda, atlaslar büyük ölçüde geliştirildi ve daha çok bilgi içeriyor olmaya başladı.
Atlaslar, günümüzde hala çok önemli bir bilgi kaynağıdır. Atlaslar, insanların dünya üzerindeki her konuda bilgi edinmesine yardımcı olan önemli bir kaynaktır. Atlaslar, derin bilgileri, görselleri ve haritaları içerir ve bu bilgiler insanların dünya üzerindeki farklı konular hakkında daha fazla bilgi edinmesini sağlar.