I. Dünya Savaşı'nın sonunda kazanan devletler hangi antlaşmadan sonra ülkemizin topraklarını işgale başladılar

I. Dünya Savaşı'nın Sonucu ve Ülkemizin Topraklarının İşgalinin Nedeni

I. Dünya Savaşı, 1914-1918 yılları arasında Avrupa ve Ortadoğu'da yaşanan bir savaştı. I. Dünya Savaşı'nın sonucunda savaşı kaybeden Almanya, Çarlık Rusya'sı ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yerini alan yeni devletler oluşturulmuştu. I. Dünya Savaşı'nın sonucunda yeni devletlerin oluşmasından sonra, 1919 yılında Paris'te imzalanan Sevres Antlaşması ile ülkemizin topraklarının işgal edilmesine karar verildi. Bu antlaşma ile ülkemizin topraklarının büyük bir kısmı Fransa, İngiltere ve İtalya'ya verilmişti. Antlaşma ile İngiltere, İtalya ve Fransa'nın ülkemizin toprakları üzerindeki egemenlikleri de onaylanmıştı.

Ülkemizin Topraklarının İşgali ve Sonuçları

Sevres Antlaşması'ndan sonra ülkemizin topraklarının işgal edilmesi, ülkemizi o zamana kadar yaşanmamış bir kriz ile karşı karşıya bıraktı. Çünkü antlaşma ile ülkemizin topraklarının işgali, ülkemizin toprak bütünlüğünün bozulması anlamına geliyordu. Ayrıca antlaşma ile ülkemizin topraklarının işgal edilmesi, ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısının da ciddi anlamda hasar görmesine neden oldu.

Ülkemizin Topraklarının İşgalinin Sonlandırılması

Ülkemizin topraklarının işgalinin sonlandırılması için çok uzun ve zorlu bir mücadele verildi. Bu mücadele, 1923 yılında Lozan Antlaşması'nın imzalanması ile sonuçlanmıştı. Lozan Antlaşması ile ülkemizin toprak bütünlüğü güvence altına alındı, ülkemizin topraklarının işgal edilmesi sonlandı ve ülkemizin bağımsızlığı kabul edildi.

Anahtar kelimeler: I. Dünya Savaşı, Sevres Antlaşması, ülkemizin topraklarının işgali, Lozan Antlaşması.

İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda, Sovyetler Birliği, İngiltere, Fransa ve ABD, barış antlaşması olan Siyonist İsrail Devleti'nin kurulmasına onay verdiler. Bu kararın sonuçlarından biri olarak, Türkiye'nin topraklarına İsrail tarafından işgal girişimleri başladı. Türkiye, bu saldırılar karşısında, topraklarını korumak için güçlü karşı koyuşlarla cevap verdi ve saldırganları geri püskürtmeyi başardı. Türkiye, bu konuda bağımsızlığını korudu ve böylece İkinci Dünya Savaşı sonrası topraklarının işgali hakkında kazandı.

Dünya Savaşı'nın sonunda kazanan devletler, Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından sonra ülkemizin topraklarını işgale başladılar. Lozan Antlaşması'yla birlikte Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasıyla bölgede çok sayıda devlet kuruldu. Bu devletler, Lozan Antlaşması'nın koşullarına dayanarak Türkiye topraklarını işgal ettiler. İşgal süreci, Birinci Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle başladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonraki dönemde ise, işgal devletleri tarafından toprakların büyük kısmı geri verildi. Ancak bazı toprak parçalarının hala işgaldeki devletler tarafından kontrol altında olduğu görülmektedir.

İtilaf Devletleri, Lozan Antlaşması'ndan sonra Türkiye'nin topraklarını işgale başladı.

Türkiye Cumhuriyeti, I. Dünya Savaşı'nın sonunda imzalanan Sevres Anlaşması ile bölünmüş ve paylaşılmıştır. Anlaşma ile Türk toprakları Fransa, İngiltere, İtalya, Yunanistan ve diğer bazı küçük devletler tarafından işgal edildi. Anlaşma sonrasında, Türkiye başkenti Ankara'ya bağlı olan ve çoğunlukla etnik Türklerden oluşan sınırlarda kalan küçük bir alan kalıyordu. Bu alan, İzmir ve çevresinde bulunan Türkler tarafından savunulmuş ve sonunda, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına ve diğer devletlerin işgalinden kurtulmasına olanak sağlamıştır.

I. Dünya Savaşı sonunda, İtilaf Devletleri (Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya) ile Cihan Harbi'ni kaybeden İttihat ve Terakki Cemiyeti arasında imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşmasıyla Türkiye toprakları işgal edildi. Mondros Ateşkes Anlaşması, İstanbul'da 24 Ekim 1918 tarihinde imzalanmıştır. Anlaşma, karşı tarafın kuşatılmış veya işgal edilmiş tüm limanlarının, üslerinin ve topraklarının boşaltılmasını, İtilaf Devletleri'ne teslim edilmesini, İstanbul'un boşaltılmasını ve topraklarının kontrolünün İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne bırakılmasını, İtilaf Devletleri'ne üye ülkelerin ücretsiz olarak denizlerden geçebilmesini, Anadolu'ya İtilaf Devletleri'nin askerlerinin çekilmesini, İstanbul'da kalıcı İtilaf Devletleri elçiliklerinin kurulmasını ve İstanbul'daki elçiliklerin korunmasını, İtilaf Devletleri'nin İstanbul'daki tüm limanlarının kontrolünün İtilaf Devletleri'ne devredilmesini ve İtilaf Devletleri'nin sınırlarını çizmek için yetkili olmasını içermektedir. Anlaşmanın imzalanmasından sonra İtilaf Devletleri, İstanbul'u ve çevresini işgal ettiler. Anlaşmanın imzalanmasından sonra İtilaf Devletleri, İstanbul'u ve çevresini işgal ettiler. Anlaşmanın imzalanması ile İtilaf Devletleri Türkiye topraklarının çoğunu işgal etmiş olup, böylece Türkiye'nin topraklarının kontrolünü eline geçirmiş oldu.

Türkiye'nin toprakları, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lausanne Antlaşması ile İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan tarafından işgal edildi. Antlaşma ile Türkiye'nin toprakları tekrar vatanına kavuştu ve bu devletlerin işgali sona erdi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarını işgale başlayan devletler, I. Dünya Savaşı'nın sonunda imzalanan Sevr Anlaşması’ndan sonra harekete geçmişlerdir. Anlaşma, tüm kazanan devletler tarafından onaylanmış olup, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kurduğu İkinci Meşrutiyet'in kaldırılması anlamına gelmiştir. Anlaşma, Türkiye'nin topraklarının çoğunun işgal edilmesi, Kıbrıs'ın İngiltere tarafından işgal edilmesi, İstanbul'un Fransa ve İngiltere tarafından kontrol edilmesi, Boğazlar'ın kontrolünün İngiltere'ye verilmesi gibi sebeplerden dolayı askıya alınmıştır. Bu sebeple, I. Dünya Savaşı'nın sonunda kazanan devletler Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarını işgale başlamışlardır.

I. Dünya Savaşı'nın sonunda, Türkiye'nin topraklarını işgal eden devletler, 1919 yılında imzalanan Lozan Antlaşması'na dayanarak hareket ettiler. Lozan Antlaşması, İtilaf Devletleri ile İttihat ve Terakki Cemiyeti arasında imzalanan, Türk İşgali altındaki topraklarının kaybının onaylanmasına ve bağımsız bir Türkiye Devleti'nin kurulmasına dair bir anlaşmadır.

Lozan Antlaşması'nın Türkiye'nin topraklarını işgal etme hakkını onaylaması, İtilaf Devletleri'nin özellikle İtalya, İngiltere ve Fransa tarafından kullanılmıştır. İtilaf Devletleri'nin bazı toprakların Türkiye'ye geri verilmesine izin vermeyi kabul ettiğini ve Türkiye'nin bazı topraklarını işgal etme hakkını kabul ettiğini göstermektedir.

Türkiye'nin topraklarını işgal eden ülkeler, Lozan Antlaşması gereği Türkiye'nin topraklarının büyük bir kısmını paylaşmak zorunda kaldılar. İtalya'nın Çanakkale Boğazı'nın kontrolünü elde etmesi, İngiltere'nin İzmir ve çevresindeki topraklarının kontrolünün ele geçirmesi ve Fransa'nın Güneydoğu Anadolu'daki topraklarını işgal etmesi, Lozan Antlaşması gereği gerçekleşti.

Lozan Antlaşması, Türkiye'nin bağımsızlığına ve ulusal haklarına saygı göstermek zorunda kalan ülkelerin işgali konusunda Türkiye'nin sınırlarını belirleme hakkını tanımıştır. Ancak, bu anlaşmayla, Türkiye'nin topraklarının işgali konusunda İtilaf Devletleri'nin önemli bir söz sahibi olduğu ve bazı toprakların İtilaf Devletleri'nin kontrolü altında olmasının çok olası olduğu da açıktır.

Türkiye'nin topraklarının işgalinde Dünya Savaşı sonrasında imzalanan antlaşmalar önemli bir rol oynadı. 24 Temmuz 1920 tarihinde imzalanan Sevres Antlaşması'na dayalı olarak, İtilaf Devletleri, Türkiye'nin topraklarının büyük bir kısmını işgale başladılar. Buna göre, İtilaf devletleri, İstanbul, İzmir ve Bursa'yı kontrol altına almışlardı. Ayrıca, Fransa, İngiltere, İtalya ve Yunanistan, Makedonya, Thrace, Suriye, İsrail, Irak ve İran'ın bazı yerlerini de işgal etmişlerdi. Bu durum, Türkiye'nin siyasi, sosyal ve ekonomik olarak büyük sıkıntılar yaşamasına neden oldu. Antlaşmanın yeniden düzenlenmesi, Türkiye'nin topraklarının işgalinin sona erdirilmesi için gerekli oldu ve 23 Nisan 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile gerçekleşti. Bu antlaşma ile, İtilaf Devletleri'nin işgal ettiği tüm topraklar geri verildi ve Türkiye'nin toprak bütünlüğü sağlandı.

I. Dünya Savaşı'nın sonunda kazanan devletler, Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarını paylaşmak için 1920 yılında imzalanan Sevr Antlaşması'nı temel alarak işgal hareketlerine başladılar. Sevr Antlaşması, Osmanlı'nın kaybettiği savaşın ardından yenilgiyi kabul etmek zorunda kalmasıyla imzalanmıştı. Bu antlaşma ile Osmanlı topraklarının büyük bir kısmı işgal edilmiş ve ülke parçalanmıştı. İşte bu nedenle, Sevr Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarının belirlenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Ancak, Türk milletinin verdiği Kurtuluş Savaşı ile Sevr hükümleri geçersiz kılınmış ve bugünkü Türkiye'nin temelleri atılmıştır.

Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda, ülkemizin topraklarını işgal etmek amacıyla çeşitli antlaşmalar imzalamıştır. Bunlardan en önemlisi, 1945 yılında İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği tarafından imzalanan ve Türkiye için "Paris Antlaşması" olarak bilinen 2. Dünya Savaşı sona ermesiyle birlikte, Türkiye'nin topraklarının paylaşılmasına ilişkin antlaşmadır. Bu antlaşma, Türkiye'nin işgal edilmesi ve topraklarının paylaşılmasına ilişkin çeşitli şartlar içermektedir. Örneğin, antlaşma, Türkiye'nin topraklarının Fransa, İngiltere ve Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmesini öngörmektedir. Antlaşma ayrıca, Türkiye'nin bölünmesi veya birleştirilmesi gibi önemli kararların alınmasını da kapsamaktadır. Paris Antlaşması ile işgal edilen topraklar, sonradan Türkiye'nin kuvvetli direnişi sayesinde geri alınmıştır. Ancak, İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda, Paris Antlaşması'nın getirdiği etkiler hala hissedilmektedir.

I. Dünya Savaşı'nın sonunda, barış antlaşması olarak da bilinen Sevres Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile ülkemizin Kuzey Kıbrıs, Doğu Anadolu, Trakya ve Erzurum-Kars bölgelerinin hakimiyeti, İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan'a bırakıldı. Bu antlaşma ile ülkemizin topraklarını paylaşan devletler arasında İngiltere, Fransa, Yunanistan ve İtalya bulunmaktaydı. İngiltere, Kıbrıs'ın kontrolünü eline almak için 1925'te İngiliz İmparatorluğu'nun Kıbrıs'ta tüm hakimiyetini kabul etti. Fransa ise Doğu Anadolu'nun kontrolünü elinde tutmak için 1920'den başlayarak İstanbul'a gönderdiği kuvvetlerle Doğu Anadolu'ya işgal etti. İtalya ise Trakya ve Erzurum-Kars bölgelerinde işgal etti. Yunanistan ise İzmir ve çevresinde işgal etti. Bu devletler, I. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra, ülkemizin topraklarını işgal ettiler.