İlkel felsefe, insanların doğal olarak var olan akıl ve düşünce tarzıyla hayatlarının anlamını aramaya çalıştıkları ilk etkileşimleridir. İlkel felsefe, insanlık tarihinde ilk çağlardan beri var olmuştur ve insanlık tarihinin en eski kültürlerine kadar uzanmaktadır. İlkel felsefe, insanlara kendi varoluşlarının özünü, özgür iradelerinin önemini ve çevreyle etkileşimlerinin niteliğini anlamaya yardımcı olmak için bir aracıdır. İlkel felsefe, insanların dünyayı anlamlandırma yolculuğunda ilk adımlarını atmıştır.
İlkel felsefe, tarihsel olarak temel olarak, insanların kendi özünü, çevresiyle ilişkilerini, hareketlerini ve kararlarını anlamaya çalışmalarını kapsar. İlkel felsefeye bakıldığında, insanların kendileriyle, çevreleriyle ve diğer insanlarla iletişim kurmalarının, düşünce ve davranışlarının, kişisel veya toplumsal yaşamlarının nasıl biçimlendiğini görmek mümkündür. İlkel felsefe, insanlığın özünü anlamaya çalışırken, insanların kendilerini anlamaya çalışan çabalarının sonuçlarını da göstermektedir.
İlkel felsefe, insanlığın çevresindeki çoğu şeyi anlamaya çalışırken, diğer insanların düşüncelerini, duygularını ve etkileşimlerini de kapsayan, insanların farklı düşünce ve inançlarını anlamaya çalışan bir yöntemdir. İlkel felsefe, insanların davranışlarının, duygularının ve inançlarının nasıl biçimlendiğine ilişkin çoğu konuya değinmekte ve bu yolla insanların farklı şeyleri anlamaya ve yorumlamaya çalışmalarını sağlamaktadır. İlkel felsefe aynı zamanda insanların kendi yaşamlarının anlamını aramaya ve aradıkları anlamı bulmaya çalışmalarını desteklemektedir.