Kapitalizm ve emperyalizm arasındaki ilişki, eğitimci bakış açısıyla çoğunlukla kavramsal olarak incelenmektedir. Kapitalizm, üretim ve tüketim arasındaki makroekonomik karşılıklılıkları belirleyen ve üretimin özelleştirilmesini destekleyen sistem olarak tanımlanabilir. Emperyalizm ise, güçlü bir ülkenin başka ülkelere egemen olmasını, kültürel, ekonomik ve siyasi alanlarda denetim kurmasını ve hüküm sürmesini ifade eder.
Kapitalizm, üretimin piyasaya konmasını ve üretimin piyasanın etkisi altında kalmasını, üretimin özelleştirilmesi ve kar sağlamayı amaçlar. Bu nedenle, kapitalizm, üretimin özelleştirilmesi ve kar sağlamayı amaçlar. Bu da, bazı ülkelerin, özellikle de güçlü ülkelerin, daha zayıf ülkeleri etkileme, denetim ve hüküm sürme güçlerine sahip olmasını sağlar. Bu, emperyalizm olarak tanımlanır.
Emperyalizm, bir ülkenin, üretim ve tüketimin düzenlenmesinden, kültürel alana kadar bir ülkeye egemen olma çabasına denir. Emperyalizm, kapitalizm ile yakından ilişkili olduğu için, üretimin özelleştirilmesi ile birlikte, bir ülkenin, diğer ülkelerin etkisine girmesine ve denetim kurmasına da neden olur.
Emperyalizm, ekonomik ve siyasi alanlarda kontrolün sağlanması, ülkelerin kaynaklarının denetlenmesi, kültürel alana müdahale etme, ülkelerin istikrarının sağlanması ve güçlü ülkelerin zayıf ülkeleri etkileme güçlerini kullanması gibi etkenleri içerir.
Kapitalizm ve emperyalizm arasındaki ilişki, eğitimci bakış açısıyla gözlenen, üretimin özelleştirilmesinin kültürel, ekonomik ve siyasi alanlarda denetim kurulmasına ve hüküm sürülmesine neden olmasıdır. Bu durum, eğitimcilerin, ülkeler arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkileri, daha iyi anlamalarına ve öğrencilerin bu konuları daha derinlemesine anlamalarına yardımcı olacak önemli bir konudur.