Modernleşme, özellikle 20. yüzyılın başından günümüze kadar tarihsel olarak süregelen bir süreçtir. Modernleşme, gelişmekte olan ülkelerin mevcut durumundan daha iyi bir duruma geçmesi anlamına gelir. Anahtar nokta, ülkelerin ekonomik, toplumsal ve kültürel alanlarda gelişmesidir.
Modernleşme, ülkelerin kültürlerinde, toplumsal yapılarında ve ekonomik altyapılarında meydana gelen değişikliklerin toplamını ifade eder. Modernleşme, ülkelerin kültürel yapılarının gelişiminin yanı sıra, ekonomik yönden de gelişmesi anlamına gelir. Bu çerçevede, modernleşmenin önemli özellikleri arasında, toplumsal değişme, sosyal refah, daha iyi eğitim ve sağlık hizmetleri, teknolojik gelişme ve ekonomik büyüme sayılabilir.
Bir ülkenin ekonomik anlamda modernleşmesi, çok yönlü olarak etkilenebilir. Örneğin, ülkenin ekonomik altyapısının geliştirilmesi gerekir. Bu, ülkenin ekonomik altyapısının, rekabetçi, teknolojik, hukuki ve düzenleyici standartlara uygun hale getirilmesi anlamına gelir. Ayrıca, ülkenin finansal sistemlerinin, ekonomik büyümeyi sağlamayı amaçlayan rekabetçi politikalarının uygulanmasıyla desteklenmesi gerekir.
Toplumsal modernleşme ise, ülkenin kurumsal yapısının, toplumsal yapısının, kültürel gelişiminin ve hukuksal altyapının geliştirilmesi ile mümkündür. Bu, ülkenin hukuk sistemini, ekonomik sistemini ve sosyal politikalarını iyileştirmek için gerekli değişiklikler yapmasını gerektirir. Ayrıca, ülkenin kültürel gelişiminde değişiklikler gerektiren bir süreç olarak bilinir. Örneğin, kadınların ekonomiye katılımının arttırılması, çocuk istismarının önlenmesi veya siyasi katılımın arttırılması gibi konularda çalışmalar yürütülür.
Son olarak, modernleşme, çoğu zaman bir ülkenin ekonomik, toplumsal ve kültürel alanlarda meydana gelen değişikliklerin toplamı olarak tanımlanır. Modernleşme, gelişmekte olan ülkelerin mevcut durumundan daha iyi bir duruma geçmesi anlamına gelir. Modernleşme, ülkenin ekonomik altyapısı ve finansal sistemlerinin geliştirilmesi, toplumsal yapının iy