Monizm, dünyayı, var olan her şeyi ve yaşamı tek bir nesne, ilke veya kavram üzerinde temellendiren bir felsefi anlayış olarak tanımlanabilir. Monizm felsefesinin en önemli noktalarından birisi, her şeyin tek bir kaynaktan veya tek bir noktadan türemiş olmasıdır. Monizm, temel olarak fiziksel, duygusal ve zihinsel tüm özelliklerin aynı kaynaktan kaynaklandığını savunur.
Örnek olarak, tek bir tür nesneye inanmaya dayalı olan monizm, tüm materyal dünyayı veya bütün evreni tek bir nesneye bağlayan bir felsefeye denk gelir. Buna göre, tüm kütleler veya bütün gezegenler, tek bir nesneye dayalı olarak bir arada bulunurlar. Başka bir deyişle, tüm öğeler, evrenin bir parçası olarak tek bir kaynaktan geliyordur.
Monizm, dünyadaki her şeyin birbirine bağlı olduğunu savunur. İnsanlar, çevreleri ve diğer canlılar arasında karmaşık bağlar oluştururlar. Bu bağlar, tüm öğelerin birbirine bağlı olduğunu ifade eder. Bununla birlikte, her şeyin tek bir kaynaktan kaynaklandığını savunmaktan çıkar.
Monizm, başka bir felsefeci olan Descartes'ın "Cogito Ergo Sum" (Düşünüyorum, Dolayısıyla Varım) ilkesinden de ilham alır. Bu felsefe, insanların tüm çalışmalarının ve eylemlerinin, içlerindeki düşüncelerden kaynaklandığını savunur. Buna göre, her şey bir kaynaktan türemiş ve buradan geliyor.
Monizm, insanların dünyaya daha özgür ve daha iyi bir şekilde bağlanmalarını sağlar. Tüm öğelerin tek bir kaynaktan geldiğini kabul etmek, insanların kendi doğalarını ve çevrelerinin özünü keşfetmelerine yardımcı olur. Monizm, insanların, tüm öğelerin birbirini etkilemesinden doğan çeşitliliğe ve değişime uyum sağlamalarına da yardımcı olur.