Namibya Soykırımı, 19. yüzyılın ilk yarısında Afrika'nın güneyinde, Namibya'nın güney sahil şeridindeki Herero ve Nama kabilelerinin, Almanlar tarafından yapılan insanlık dışı tutumlara ve suçlara maruz kalmalarıyla ilintili olarak tanımlanır. 1904'te başlayan soykırımın 10 yıl sürdüğü ve yaklaşık 75.000 Herero ve Nama kabilesinin katledildiği tahmin edilmektedir.
Almanlar, Namibya'yı 1884'te kolonileştirmeyi amaçlayan sömürgeci güçler arasında ele geçirdi. Daha sonra, Almanlar, Afrika'nın kuzeyinde bulunan Zambesi nehrinin güneyindeki Herero kabilesini hedef alan bir sömürge politikası izlediler. Almanlar, Herero kabilesinin topraklarını zorla gasp etmeye ve kabilelerin düzenli olarak çalışmaya zorlanmasına başladılar. Ayrıca, Herero kabilesini ekonomik açıdan sömürmeyi amaçlayan bir ticaret düzeni kurdular.
Almanların bu sömürgeci politikası sonucunda, Herero kabilesi, 1904 yılında bir ayaklanmaya başladı. Almanlar, bu ayaklanmayı bastırmak için büyük ölçüde güç kullandı ve yüz binlerce Herero ve Nama kabilesinin katledildiği, sürgün edildiği veya esir edildiği tahmin edilmektedir. Almanlar, bu insanlık dışı zulümlerin başında, sürgün edilenlerin sınırlarının dışına gönderilmesi, çalıştırılmaları, çocuklarının alınması, işkence, tecavüz, kölelik, insanların toplu olarak öldürülmesi ve kabul edilmeyen ölümleri içeren çok sayıda insan hakları ihlali yer almaktadır.
Bugün, Namibya Soykırımının kabul edilmesi, anlaşılması ve unutulmaması için önemli çabalar sarf edilmektedir. Uluslararası toplum, Namibya hükümetinin ve Namibya halkının, bu soykırımın etkilerinin üstesinden gelmek için çabalarını desteklemeyi amaçlamaktadır. Bununla birlikte, bu konuda hala çok yol kat edilmesi gerekmektedir. Namibya hükümeti, bu konuda geçmiş suçlamalarını kabul etmeyi ve bu konuda tarihsel adaletin sağlanmasını sağlamayı hedeflemektedir.