Ademi merkeziyetçilik, günümüzde bireylerin, örgütlerin, meslek gruplarının ve hatta devletlerin çalışmalarının temelinde yatan felsefedir. Ademi merkeziyetçilik, merkeziyetçilikten farklı olarak, bireylerin veya örgütlerin kararlarının ve eylemlerinin, merkezileştirilmiş bir merkez tarafından belirlenmesinden ziyade, kendi özgür iradeleri ve kararları ile ayrı ayrı tespit edilmesini amaçlar.
Tarih boyunca, insanların çalışma şekilleri veya davranış biçimleri, Ademi merkeziyetçiliğin önemli özelliklerini yansıtır. Mesela, eski Yunanlıların, demokrasiye sahip olmalarını sağlamak için kullandıkları özgür kentlerde, her kentin kendi fikirlerini ve özgürlüklerini koruma hakkına sahip olması, ademi merkeziyetçiliğin bir örneğidir. Bu yönetim biçiminin önemli bir parçası olan özgürlük, insanların kendi kararlarını alma veya kendi yönetimlerini düzenleme özgürlüğünü içerir.
Bugün, ademi merkeziyetçilik, kültürel olaylar, siyasi düşünceler ve ekonomik sistemlerde sıkça kullanılmaktadır. Örneğin, eğitim alanında, ademi merkeziyetçiliğin önemli bir özelliği, öğrencilerin, özgürce öğrenme ve araştırma, değerlendirme ve kritik düşünce becerileri geliştirme sorumluluğunu üstlenmeleridir. Bu, öğretmenlerin öğrenme sürecine müdahalesiz veya müdahaleli yaklaşımlarının özgürce belirlenmesi anlamına gelir. Ayrıca, ademi merkeziyetçilik, öğrencilerin öğrenmeyi kendi tercihleri doğrultusunda planlamalarını sağlar ve öğrencilerin kendi motivasyonları ve beklentileri doğrultusunda öğrenmelerine izin verir.
Son olarak, ademi merkeziyetçilik, özellikle küçük ölçekteki örgütlerde, çalışanların üretkenliği, başarısı ve memnuniyeti arttırmak için kullanılan bir yönetim biçimidir. Bu yönetim biçimi, çalışanların kendi kararlarını alma ve kendi yeteneklerini kullanma özgürlüğüne sahip olmalarını sağlar ve örgütsel başarının ölçülmesinde kişisel başarı kriterlerini önemli hale getirir.