Ayrımcılık, insanların farklı gruplardan ve kimliklerden gelen bireyleri küçümseme, ötekileştirme veya aşağılayıcı davranışlarda bulunmak şeklinde tanımlanabilir. Bireylerin cinsiyeti, etnik kökeni, yaşı, dil, cinsel kimliği, dini inançları veya engellilik durumu gibi çeşitli özellikleri nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmaları, bu kişilerin hak ettikleri haklara erişimleri, özgürlükleri veya diğer çeşitli özgürlükleri önemli ölçüde sınırlanması anlamına gelir.
Ayrımcılık, kültürel, sosyal ve ekonomik olarak çoğu toplumda mevcuttur. Bir toplumda ayrımcılık, çoğu zaman sözlü veya gösterişli olarak ortaya çıkar. Ayrımcılık, diğer insanları küçümseme veya aşağılayıcı davranışlar sergilemek şeklinde de ortaya çıkabilir. Ayrımcılık, günlük yaşamda sıklıkla karşımıza çıkan bir olgudur ve neredeyse her toplumda mevcuttur.
Ayrımcılığın çeşitli örnekleri vardır. Örneğin, cinsiyet ayrımcılığı, kadınların ve erkeklerin aynı fırsatlardan ve haklardan yararlanma haklarının eşit olmaması olarak tanımlanabilir. Diğer bir örnek, etnik ayrımcılık, herhangi bir toplumdaki bir etnik grubu diğerlerinden ayıran ve üstün görülen davranışlar olarak tanımlanabilir. Yaş ayrımcılığı, çalışma hayatındaki yaşlıların ve gençlerin hak ettikleri eşit fırsat ve hakları elde etmesine engel oluşturmaktadır. Ayrıca, dil ayrımcılığı, bir toplumdaki insanların çeşitli dilleri konuşmalarının, topluma entegre olmalarını kolaylaştırıcı fırsatların önüne geçmesi olarak tanımlanabilir.
Ayrımcılık, çeşitli toplumlarda ve ülkelerde yaygın bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrımcılığın önlenmesi, toplumların daha eşit ve daha adil olması için önemli bir adımdır. Ayrımcılığın önlenmesi, insanların çeşitli kimliklerinden kaynaklanan eşitsizlikleri ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak için kurumsal ve bireysel seviyede çeşitli çabalar gerektirir.