Beyşehir eski adı nedir

Beyşehir Eski Adı Nedir?

Beyşehir, Türkiye’de Konya ili sınırları içerisinde yer almaktadır. Tarihi kökleri antik çağlara kadar uzanan bir ilçedir. Şu anda Konya ilinin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Beyşehir, eski adıyla “Kadırga” olarak bilinmektedir.

Kadırga Ne Anlama Gelmektedir?

Kadırga, Türkçe’de “Kadı” anlamına gelmektedir. Bu noktada, “Kadı” kelimesinin köklü bir tarihe sahip olduğu görülmektedir. Zaman içerisinde, Türklere ait mezheplerin kadının önemine verdikleri önemden dolayı, “Kadı” kelimesi kullanılmıştır. “Kadırga” ise bu anlamın çokluk halinde ifade edilmesi anlamına gelmektedir.

Kadırga Ne Zaman İle İlgili?

Kadırga, tarihi kökleri antik çağlara kadar uzanan bir yerleşim yeridir. Bu noktada, ne zaman ortaya çıktığı konusunda çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Ancak, antik dönemlerden bu yana var olduğu tahmin edilmektedir.

Beyşehir Eski Adının Değiştirilmesi Nedeni Nedir?

Beyşehir’in eski adının “Kadırga” olarak değiştirilmesinin nedeni, tarihi süreç içerisinde yaşanan pek çok olaya bağlı olarak değişen mezhep ve kültürlerin etkisidir. Bu dönemde, çoğu kültürün erkek egemenliği yönetimini benimsemesi nedeniyle, “Kadı” kelimesinin sembolik anlamının kaybolmasına neden olmuştur. Beyşehir’in eski adının “Kadırga” olarak değiştirilmesi bu duruma ilişkin bir tepkidir.

Beyşehir’in Eski Adının Günümüzde Ne Anlama Geliyor?

Günümüzde, Beyşehir’in eski adının “Kadırga” olarak değiştirilmesi, tarihi süreç içerisinde yaşanan değişikliklerin bir ürünüdür. Beyşehir’in eski adının günümüzde ne anlama geldiği konusunda ise, herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

Beyşehir, antik dönemlerde olduğu gibi günümüzde de önemli bir stratejik konuma sahip bir bölgedir. Bölgenin eski adı Meis olarak bilinir. Meis, M.Ö. 8. yüzyılda Luvi ve Frigyalılar tarafından kurulan ve Lidya Krallığının bir parçası olan bir şehirdir. Meis, M.Ö. 4. yüzyılda Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve kuzeye doğru muhtemelen İskenderiye'ye doğru bir yol olarak kullanıldı. Meis'in imparatorluklar arasındaki önemi, İskenderiye'nin İmparatorlukların başkenti olmasıyla birlikte daha da artmıştır. Roma İmparatorluğu zamanında, Meis, Seleucia adıyla anılırdı. İskenderiye'nin ortadan kaldırılmasından sonra, Meis adının Beyşehir olarak değiştirilmesi, Bizans İmparatorluğu tarafından yapılmıştır. Böylece, Bizans İmparatorluğu zamanında, Beyşehir, İmparatorluğun önemli bir konumuna sahip olmuştur. Bugün, Beyşehir, Konya'nın güneybatısında yer alan ve önemli tarihi yerlerin ve doğal güzelliklerin yanı sıra, ülkenin önemli bir turizm merkezi olarak bilinmektedir.

Beyşehir, Anadolu'daki bir ilçedir ve Konya ilinin batısındadır. Beyşehir, antik çağda Pisidia adıyla bilinirdi. Pisidia ya da Pisidya, MÖ 2. yüzyılda kral Amyntas tarafından kurulan, orta Anadolu'daki bir krallık idi. MÖ 1. yüzyılda Romalılar tarafından fethedildikten sonra, Pisidia yerel halkının isimlerinin ve kültürünün çoğunun yerini Bizans ve Selçuklu kültürlerinin aldığını gösteren arkeolojik bulgularla da birleşti. Beyşehir, modern Türkiye'nin kurulmasından önce de önemli bir ticaret ve arkeolojik merkez olarak görev yapmıştı. Beyşehir'in tarihi eserleri, tarihçilerin, arkeologların ve antik çağın tarihçilerinin özellikle ilgilendikleri bir alandır. Beyşehir, Selçuklu döneminde kurulan ve büyük ölçüde Selçuklu tarzı mimari özellikleri taşıyan bir şehirdi. Beyşehir, 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedildikten sonra, geleneksel Türk kültürünün simgesi olarak görülmeye başlandı. Bugün, Beyşehir, uzun tarihi, kültürel miras ve zengin doğal güzellikleri ile Anadolu'nun önemli turistik ve arkeolojik merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Beyşehir, Eskişehir'in batısında bulunan İstanbul ve Konya arasında yer alan bir ilçedir. Eskişehir'in batısında Kütahya'ya bağlanır. Beyşehir, çoğunlukla doğal güzellikleri, gölleri ve manzaralarıyla ünlüdür. İlçenin eski ismi, Beyşehir olarak bilinen Hısn-ı Mansur idi. İlçenin adı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Hısn-ı Mansur Türbesi'nin bulunduğu yere verilmiştir. Hısn-ı Mansur'un anlamı, 'Kutsal Sığınak' veya 'Koruyucu Sığınağı'dır. Türbe, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşundan önceki dönemlerde inşa edilmiştir. Türbenin içinde bulunan kabir, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu olan Sultan Osman Gazi'nin babası Ertuğrul Gazi'nin mezarıdır.

Beyşehir'in tarihinde, özellikle İslamiyet öncesi MÖ 600'de Frigler, MÖ 6. yüzyılda Persler, MÖ 350'de Lidyalılar, MÖ 300'de Helenler ve MÖ 200'de Romalılar tarafından kontrol edildiği bilinmektedir. Beyşehir, İslamiyet'in ilk yayıldığı dönemde diğer kesimler tarafından çok fazla etkilenmemiştir. Beyşehir, Bizans İmparatorluğu tarafından da kontrol edilmiştir. İlçenin tarihinde, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu tarafından kontrol altına alındığı bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrolü altına girdikten sonra, ilçe artık Beyşehir olarak anılmaya başlanmıştır.

Beyşehir, tarihi yapıları, doğal güzellikleri ve kültürel mirasıyla öne çıkmaktadır. İlçede, özellikle 15. yüzyılda yapılan Hısn-ı Mansur Türbesi, Eski Camii, Kız Kulesi, Su Kemeri, Köprülü Külliyesi ve Süleymaniye Camii gibi tarihi yapılar bulunmaktadır. İlçede bulunan çok sayıda göl ve yayla, Beyşehir'in doğa güzellikleri arasında öne çıkmaktadır. Beyşehir, özellikle kültürel mirası, eğlenceli etkinlikleri ve gölleri ile popüler bir turistik destinasyon olarak bilinmektedir.

Beyşehir, Eski Türk İmparatorluğu döneminde Pazarköy olarak bilinirdi. İmparatorluk döneminde, Beyşehir'in adı, bu bölgede yer alan bir köyden alınmıştır. Köy, kuruluşundan önce Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde de mevcuttu. Beyşehir adının kökleri, Türk İmparatorluğu'nun ilk çağlarında kurulan Bulgar İmparatorluğu'na kadar uzanır. Beyşehir'in adı, bu imparatorlukların döneminde, Pazarköy'ün ticari, sosyal ve sanatsal gelişiminin önemli bir bölgesi olarak tanınmasıyla bu isimle anılmaya başlamıştır. Beyşehir, daha sonra 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun kurulmasıyla birlikte, imparatorluk döneminde de önemli bir konuma sahip oldu. Beyşehir, günümüzde Konya'nın batısında yer alan bir ilçedir.

Beyşehir'in eski adı Neopolis olarak bilinmektedir. Neopolis, Bizans İmparatorluğu'nun zamanında kurulmuş ve M.S. 4. yüzyılda Bizans İmparatoru Konstantin tarafından yeniden yapılandırılmıştır. Tarihte, Beyşehir İlçesi'nin ismi, 11. yüzyılda Komnenos Ailesi'nin İmparatorluğu'na katılmasından sonra Bizans İmparatorluğu'nun yayılmasından sonra Beyşehir olarak değiştirilmiştir. Bu değişimin ardından, Beyşehir İlçesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyetinde yer almış ve tarihteki en önemli Osmanlı kentlerinden biri olarak kalmıştır.

Beyşehir'in eski adı, antik çağlardan günümüze kadar değişik zamanlarda farklı isimler almıştır. Eski adı Stratonikeia olan Beyşehir, MÖ 5. yüzyılda Pers İmparatorluğu döneminde, Stratonikeia adını almıştır. Bölgede yaşayan Trakya kabileleri tarafından da kullanılan bu isim, M.Ö. 4. yüzyılda Selevkos krallığı tarafından Akropol olarak değiştirilmiştir. M.S. 41 ile M.S. 67 yılları arasında, Roma İmparatorluğu tarafından yönetilen bölgede, isminin Hadrianopolis olarak değiştirilmesiyle de bilinmektedir. Bölgenin ismi, M.S. 7. yüzyılda Bizans İmparatorluğu tarafından Yeni Bugazos olarak değiştirilmiştir. 13. yüzyılda Türk İslam devletleri tarafından yönetilen bölgede ise, Beyşehir adını almıştır. Beyşehir'in 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetilmeye başlanmasıyla, isim olarak değişiklik göstermemiştir.

Beşşehir, Türkiye'nin Orta Anadolu Bölgesi'nde bulunan bir kasaba ve ilçedir. Eski adı Numonia'dır ve bu isim, Eski Roma'nın ünlü tarihçisi Tacitus tarafından yazılmıştır. Numonia, Eski Roma'nın MÖ 2. yüzyılda Mysia ve Phrygia olarak adlandırılan topraklarının bir parçası olarak kabul edilmiştir.

Bu isim, Eski Roma döneminde, Beşşehir'in tarihini anlamamıza yardımcı olmak için önemlidir. Numonia'nın tarihi, MÖ 2. yüzyılın sonunda, Bizans ve Selçuklu egemenliğinin başlangıcına kadar uzanır. Beşşehir'in Selçuklu dönemindeki ilk adı, Niksar'dır ve bu, Beşşehir'in Selçuklu tarihini açıklamada bize yardımcı olur.

Beşşehir, Osmanlı egemenliğine girdikten sonra, 1322'de Niksar'dan Beşşehir adını aldı. Bu ad, Beşşehir'in konumuna ve içindeki doğal kaynaklara atıfta bulunmaktadır. Şehir, çevresindeki dağlar, göller ve göl kenarlarındaki ormanlar sayesinde hem turizm hem de tarım alanlarında oldukça popüler hale geldi. Beşşehir, aynı zamanda 13. yüzyıldan bu yana kültürel mirasıyla da önemli bir yerdir.