Çağrışımsal geçiş, iki farklı kavram arasında ilişki kurmak için kullanılan kelime ya da cümlelerden oluşan bir dil tekniği olarak tanımlanabilir. Bu teknik, anlamlar arasında melez bir bağlantı oluşturmak için düşünceleri, olayları ve kavramları birbirine bağlamak için kullanılır. Çağrışımsal geçiş, yazılı ve sözlü konuşmalarda sıklıkla kullanılmaktadır. Yazılarda, çağrışımsal geçişler okuyucuya sürprizler, anlamlar ve duygular sunmak için kullanılır. Sözlü konuşmalarda, cümlelerin anlamının veya konunun daha derin anlaşılmasını sağlamak için kullanılır.
Çağrışım, sözcüklerin veya cümlelerin kullanımıyla insanların hayal gücünü ve düşüncelerini tetiklemek için kullanılan bir tekniktir. Bu teknik, okuyucuya veya dinleyiciye bir tür bilinçli anlam yansıtma aracıdır. Çağrışımla, okuyucuya veya dinleyicilere, konuya bağlı algılarının daha derin bir anlama ulaşmasını sağlayarak, anlamı çok daha fazla vurgulanmasını sağlar. Örneğin, bir öğrenci, hakkında konuştuğu bir arkadaşının kendisine ‘Işık’ olarak nitelendirdiğini hatırlayabilecek, bu durumun ona ışık tuttuğu anlamına geldiğini anlayabilecek ve bunun çok anlamlı olduğunu anlayacaktır. Aynı şekilde, bir dinleyiciye ‘Yolculuk’ cümlesi söylendiğinde, bu cümleyi çağrışım olarak kullanırsanız, dinleyici bir tür deneyim ya da serüven olarak algılayacaktır.
Çağrışımlar, okuyucuya veya dinleyiciye duygular ve düşünceler sunmak için de kullanılabilir. Bu teknik, okuyucuya veya dinleyiciye, sözcüklerin yerine kullanılan sözcüklerin kendilerine ait anlamlarının dışında, özel anlamlar taşıdıklarının farkına varmalarını sağlayacaktır. Örneğin, “Güneşin parlak ışıkları, gözlerimin karartılmasına yol açıyor” cümlesinin okunması, okuyucuya güneşin kendisine ait özel anlamının ötesinde, tüm güzellikleri görmek için zorlukların olduğunu anlamını da getirecektir.
Çağrışımsal geçiş, anlamlar arasındaki bağlantının ve düşüncelerin daha der