Dünya Savaşı I, belirli ülkelerin, özellikle Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun, kayıplarının ülkelerinin dış siyaseti, sosyal yapısı, ekonomik durumu ve hatta sosyal değerleri üzerinde çok ciddi etkileri oldu. Büyük ölçüde, bu etkiler, ülkelerin hükümet sistemlerinde büyük ölçüde değişikliklere yol açtı.
Bu değişiklikler, esas olarak köktenci yenilikleri kapsamaktadır. Bazıları, var olan rejimlerin yerlerini almak için özellikle monarşik düzenlerin veya aristokratik rejimlerin yerlerini almak için ulusal kurtuluş hareketleri başlatmıştır. Bunların hedefi, ülkelerin siyasi, ekonomik ve sosyal anlamda yeni bir düzen oluşturmak ve devleti daha demokratik ve adil hale getirmekti.
Dünya Savaşı I'ndan sonra, değişik rejimlerin oluşturulmasının başlıca nedenleri, bazılarının Avrupa ve dünya üzerindeki nüfuzlarını arttırmaya yönelik politikaları ve kendilerini korumak için müdahale ettikleri diğer ülkelerin hükümetlerini değiştirme arzularıydı. Böylece, çoğu ülkede, anayasal, seçim sistemi ve diğer yasalara dayalı yeni hükümetler oluşturulmuştur.
Örneğin, İtalya'da, Fascist Parti'nin iktidarına girmesi, ülkedeki hükümetin rejimini değiştirdi. İspanya'da ise, Francisco Franco'nun cumhurbaşkanlığı, ülkede bir diktatörlük oluşturdu. Fransa'da ise, 1920'de kraliyetin düşmesi, orada bir cumhuriyetin kurulmasını sağladı.
Diğer ülkelerde de, dünya savaşından sonra rejim değişiklikleri gözlenmiştir. Örneğin, Japonya'da, 1890'larda oluşturulmuş ve İmparatorluğu temsil etmeyi amaçlayan Meiji hükümeti, 1945'te, II. Dünya Savaşı'ndan sonra, Japonya'nın yeni seçilmiş hükümeti tarafından değiştirildi. Aynı şekilde, Rusya'da, 1917'de Bolşeviklerin devrimi, ülkedeki hükümet sistemini tamamen değiştirdi.
Dünya Savaşı I'ndan sonra, çok sayıda ülkede rejim değişiklikleri yaşandı. Bu değişikliklerin temelinde genellikle, ülkelerin siyasi, ekonomik ve sosyal yapılarının iyileştirilmesi ve devletin demokratik hale getirilmes