Marksist anlayış, Karl Marx tarafından geliştirilmiş ve tüm dünyada yaygın olarak kabul gören bir siyaset, ekonomi ve toplum anlayışıdır. Marksist anlayışa göre, toplumsal sınıflar arasında sürekli bir mücadele vardır ve bu mücadele, toplumsal değişimin ve ilerlemenin kaynağıdır. Marksist anlayışa göre, aşağıdaki üç temel siyasal kavramlar önemlidir: eşitlik, adalet ve özgürlük.
Marksist anlayış, ekonomik eşitsizliklerin toplumsal çatışmaların nedeni olduğunu varsayar. Bu eşitsizlikler toplumsal sınıfın gelir ve statüleri arasındaki farklılıkları temel alır. Bu anlayışa göre, üst sınıf zenginliklerini korumak için alışılmış toplumsal yapıyı kullanırken, alt sınıfın gücünü kısıtlamak için yasaları değiştirmektedir. Ekonomik eşitsizlikler, sosyal ve siyasal olarak özgürlüğün engellenmesine, adaletsizliğin arttırılmasına ve eşitliğin önlenmesine neden olmaktadır.
Marksizm, toplumsal değişimin sınıf mücadelesi ile sağlanabileceğini varsayar. Bu mücadele, sınıfın çıkarlarına göre örgütlenmiş bir toplumsal harekete dönüşebilir. Marksist anlayışa göre, sınıf mücadelesi, toplumsal eşitlik, adalet ve özgürlük için örgütlenmiş bir çaba olarak görülmelidir. Toplumsal değişimin, özgürlüğün, adaletin ve eşitliğin sağlanmasının anahtarı, sınıf mücadelesidir.
Marksist anlayışın uygulanması, bireylerin sosyal, ekonomik ve kültürel çıkarlarının göz önünde bulundurulmasını gerektirir. Böylelikle, sınıf mücadelesi sırasında, kimsenin çıkarları ötekilerin çıkarlarına öncelik vermeksizin korunmalıdır. Marksist anlayışın uygulanması, bireylerin kendilerini ifade etme hakkının korunmasını, kurallara uygun ve haklarının korunmasını da gerektirir. Marksist anlayışa göre, bu temel haklar sayesinde toplumsal, ekonomik ve kültürel eşitliklerin sağlanması mümkündür.
