Padişahın kölesine çok sayıda farklı isimler verilmiştir. Antik dönemden günümüze, kölelik sistemi üzerine düşünenler, köleleri “görevliler”, “hizmetçiler”, “mülk sahipleri”, “mülk sahiplerinin yardımcıları”, “emirler”, “köleler” olarak adlandırmışlardır.
Padişahlar tarafından kölelere verilen isimler arasında en çok kullanılanlar arasında "kul" ve "köle" vardır. "Kul" ismi eski Türk kültüründe kölelik durumunda olan kimselerin kendilerine verilen isim olarak kullanılmıştır. Kölelerin çoğu, efendileri tarafından "kul" olarak adlandırılırdı.
Ayrıca, zaman zaman köleler "hizmetçi" veya "mülk sahibinin yardımcısı" olarak da adlandırılırdı. Buna ek olarak, kölelerin çoğu, sahip oldukları özellikleri veya yetenekleri nedeniyle özel isimler de alırdı. Örneğin, bir köle çok iyi çalgı çalabiliyorsa, efendisine "Müzik Ustası" olarak adlandırılırdı.
Anadolu'da antik dönemden beri, kölelerin çoğu, özellikle de Osmanlı döneminde, efendileri tarafından "yayla" olarak adlandırılırdı. Bu terim, kölelerin çoğunlukla köylerde veya küçük köylerde yaşamaları nedeniyle ortaya çıkmıştır.
Kölelerin efendileri tarafından verilen isimler arasında, "hafız", "hayır dostu", "hizmetçi", "mülk sahibinin yardımcısı" ve "yayla" gibi isimler kullanılırdı. İslam kültüründe, kölelerin çoğu, "abd" veyahut "mamluk" olarak adlandırılırdı.
Köleliğin kaldırılmasından sonra, kölelerin efendileri tarafından verilen isimler, genellikle onlara insani özellikler atfedilmesi nedeniyle değişti. Örneğin, kölelerin çoğu, "çalışan", "hizmetçi", "iyi vatandaş" ve "yurttaş" olarak adlandırılırdı.
Kölelik sistemi, günümüzde çoğu ülkede yasaklanmıştır. Ancak, günümüzde bazı ülkelerde kölelik sisteminin kökleri hala mevcuttur. Kölelik, insani hakların ihlaline neden olmakta ve insanların özgürlüklerinin kısıtlanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, kölelik sistemi kaldırılmalı ve herkesin insan haklarını