Sarf etmek, bir kelime ya da kelime grubunu (fiil, sıfat veya zarf gibi) kullanımının kurallara uygun olarak yapılmasını ifade ediyor. Türkçede, sarf etme çoğunlukla gramer kurallarının özne ve yüklem ilişkisinden doğan bir kural olarak kullanılır. Örneğin, “Her gün parka giderim” cümlesinde, “giderim” çekimlenmiş (sarf edilmiş) bir fiildir. Sarf etme, bir cümlede daha uygun ifade kullanmak için bir aracın kullanımı ile de ilişkilendirilebilir.
Sarf etme, Türkçede özellikle zamirlerin, fiillerin, sıfatların ve zarfların kullanımında önemlidir. Örneğin, “Ben”, “Sen”, “O”, “Biz” gibi zamirlerin kullanımında, konuşan kişinin durumuna ve konuşan kişinin bağlı olduğu duruma göre çekimlenmesi gerekir. Buna benzer şekilde, “yazmak”, “okumak”, “gitmek” gibi fiillerin de çekimlenmesi gerekir. Ayrıca, sıfatların da çekimlenmesi gerekmektedir. Bu örnekler arasında, “iyi”, “kötü” gibi sıfatlar, “güzel”, “çirkin” gibi sıfatlar gibi çekimlenmesi gereken sıfatlar vardır. Sarf etme, zarfların da çekimlenmesi ile ilgilidir. Örneğin, “için”, “içerisinde” gibi zarfların kullanımında, cümlenin öznesine ve yüklemine göre çekimlenmesi gerekir.
Sarf etmeyi öğrenmek, çoğunlukla dersler aracılığıyla öğrenilir, ancak konuşma ve yazma becerilerini geliştirmek için, Türkçe öğrenmek isteyenlerin konuşma ve yazma pratikleri yapmaları da gereklidir. Pratikler sırasında, konuşma ve yazma hatalarının fark edilmesi ve öğretilen kuralların uygulanması çok önemlidir. Aynı zamanda, Türkçe bilenlerin cümleleri analiz etmeleri, gramer kurallarını daha iyi öğrenmelerine yardımcı olabilir.