Tarihte Barbarlar kimdir

Tarihte Barbarlar Kimdir?

Tarihte Barbarlar ile ilgili olarak ilk olarak, bu terimin ne anlama geldiğini açıklamalıyız. Barbarlar, İskit, Kimmer, Hun, Skyth, Avar, Mongol, Viking ve Slav gibi kabileleri kapsayan bir terimdir. Bu kabilelerin hepsi, Antik Yunan ve Roma uygarlıklarından daha az gelişmiş kabilelerdi ve Antik Yunan ve Roma uygarlıklarının kültürlerini anlayamıyor veya onların kültürlerinin kurallarını kabul etmiyorlardı.

Antik Dönemde Barbarlar

Antik dönemde, Yunan ve Roma uygarlıklarının çevrelerini kaplayan kabileler, genellikle barbar olarak adlandırıldı. Bu kabilelerin çoğu, çok zor koşullarda yaşıyor ve hatta bazen savaşıyorlar ve çok az gelişmiş kültürel kurallara sahiptiler. Barbarların çoğu, Antik Yunan ve Roma kültürlerinden etkilenmiş olsalar da, kendi kültürlerinin farklı kurallarını uyguluyorlardı.

İskitler ve Hunlar

İskitler ve Hunlar, tarihteki en ünlü barbar kabilelerinden biridir. İskitler, MÖ 4. yüzyılda Çin sınırlarının batısında yaşayan bir Türk kabilesiydi. İskitler, Çin topraklarına sık sık saldırdılar ve Çin imparatorluğunu tahrip ettiler. Hunlar ise, MÖ 4. yüzyılda Orta Asya'da yaşayan bir kabileydi ve MÖ 2. yüzyılda, İskitler gibi, Batı Avrupa'ya göç ettiler.

Vikingler ve Slavlar

Vikingler, MÖ 8. yüzyılda Kuzey Avrupa'da, özellikle İskandinavya'nın bölgesinde yaşayan kabilelerdi. Vikingler, çoğunlukla korsanlık ve istilacılık yapmak için ünlüydü ve Avrupa'nın çeşitli bölgelerine saldırdılar. Slavlar ise, MÖ 6. yüzyılda Orta ve Doğu Avrupa'da yaşayan bir kabileydi ve bu kabileyi, Vikinglerin saldırılarından korumak için, Bizans İmparatorluğu tarafından koruma altına alındı.

Sonuç

Tarihte Barbarlar, Antik Yunan ve Roma uygarlıklarından daha az gelişmiş olan kabileler olarak tanımlanır. İskitler ve Hunlar, en ünlü barbar kabileleri arasında sayılırken, Vikingler ve Slavlar da kabileler arasında önemli bir yeri vardı. Tarihte Barbarlar, kendi kültürlerinin kurallarını uygulamak için sık sık savaştılar ve genellikle antik Yunan ve Roma uygarlıklarına saldırdılar.

Barbarlar, antik Avrupa, Afrika ve Asya topluluklarının genel bir terimidir. Bu toplulukların arasında çok farklı kültürel etkileşimleri vardı ve genellikle kendilerine özgü giyim tarzları, dilleri ve töreleri vardı. Barbarlar orta çağda Avrupa'ya gelen Hun, Got ve Çingeneler ile ilgili olarak kullanılmıştır, ancak bu sözcük aslında köken olarak MÖ. 6. yüzyılda büyük İskandinavya göçünden önce kullanılmıştır. Barbarların Avrupa'daki varlıklarının kökleri, Roma İmparatorluğu'nun düşüşüyle birlikte ilerlemiştir ve zaman içinde özgür krallıklar ve feodal düzenlemeler oluşturmuştur.

Barbarlar, antik dünyada kölelerden ve yabancıların oluşturduğu bir topluluktu. Barbarların çoğu, köle ticareti aracılığıyla göç etmiş veya farklı bir kültürden gelen insanların oluşturduğu topluluklardı. Ortadoğu, Afrika ve Avrupa'da sıkça gözlenen bu topluluk genellikle göçmen veya sürgün durumunda olan insanların oluşturduğu toplumun alt kesimlerinden oluşuyordu. Bu topluluklar aynı zamanda güçlü kabileler olarak da bilinirlerdi.

Birçok barbar toplulukları, Roma İmparatorluğu'nun genişlemesiyle birlikte ona karşı direnme savaşı vermişlerdi. Bu toplulukların çoğu, Roma İmparatorluğu'nun uzantılarının genişlemesini durdurmak için savaşmışlardı. Bunların arasında, Hunlar, Frigler, Gotlar, Vandalar ve Visigotlar vardı. Bu toplulukların çoğu, kendi kültürlerini ve geleneklerini koruyarak Roma İmparatorluğu'na karşı direnmişti.

Barbarların çoğu, Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından, Avrupa'nın doğal ve sosyal çevresinde köklü değişiklikler yapmıştı. Bu toplulukların çoğu, Roma döneminde yaygın olan Hıristiyan kültürünü benimseyerek, günümüzde Avrupa'nın kültürel, dilsel, dinsel ve siyasi karakterini oluşturmuştur.

Günümüzde, Barbarların çoğu, kendi kültürlerinin ve geleneklerinin yanı sıra, Roma İmparatorluğu'nun kalıntılarını da miras olarak taşımaktadır. Bu toplulukların çoğu, antik dönemin kültürel etkilerini günümüzde de yaşamaktadır.

Barbarlar, antik çağlarda yaşamış birçok göçebe toplulukların genel adıdır. Görünüş olarak, bu göçebe topluluklarının birçoğu Avrupa'dan Asya'ya kadar geniş bir alana yayıldı. Barbarlar, çoğu zaman güçlü, savaşçı kabileler olarak tanımlanmıştır. Onların kültürleri ve kuralları çoğunlukla köktenci ve savaşçıdır. Bazıları aynı zamanda küçük nomadik kabileler olarak da tanımlanmıştır. Barbarlar, çoğunlukla çevreleriyle uyumlu yaşam tarzlarını korumak için çalışırlar. Bu, kabilelerin çoğu zaman ilkel silahlar ve teçhizat kullanmalarının yanı sıra sıkı kurallara da sahip olması anlamına gelir. Barbarlar, özellikle antik Yunan ve Roma kültürleri tarafından çoğu zaman kültürleri ve gelenekleri üzerinde baskı gördüler.

Barbarlar, Antik Yunan ve Roma dönemlerinde, dış medeniyetlere karşı çıkan ve onların çok az veya hiç anlayamadığı dilleri konuşan bölge insanlarını tanımlayan genel bir terimdir. Barbarlar, çoğunlukla Orta ve Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya'daki dış medeniyetlerin kontrolünden çıkamayan veya okuma yazma bilmeyen insanlardır. Antik tarihte, Barbarların çoğu, İskit, Hun, Türk ve Çin kabileleri arasında yer almıştır. Bu insanlar, kendilerine has gelenekleri, örf ve adetleri ve dilleri ile tanınmışlardır.

Barbarlar, Akdeniz ve Avrupa çevresinde yaşamış olan çeşitli halklardır. Geç Antik Çağ'da, İmparatorlukların çöküşünden sonra, bu halkların siyasi ve toplumsal alanlarda etkili oluşlarıyla özdeşleşir. Barbarların kökeni hakkında kesin bir şey söylemek zordur çünkü bu halkların tarihi çok uzun zamandır kayıtlarda tutulmamıştır. Ancak, genel olarak, eski Yunan ve Roma yazarları tarafından batı ve güney Avrupa'ya, Orta Doğu'ya ve Kuzey Afrika'ya yayılan bir kavram olarak tanımlanmaktadır.

Barbarların kültürleri ve uygarlık seviyeleri her halk için farklı olabilir; ancak, genel olarak, kabile yaşamının temel ögelerini paylaşırlar. Bunlar, genellikle, göçebe tarzda yaşam, çadırlar üzerinde konaklama, atlı savaşçılık, kabile liderliği ve sofistike silahlar kullanmaktan oluşur. Barbarların ekonomik faaliyetleri de çok çeşitlilik gösterir ve köle ticareti, tarım, avcılık, tüccarlık ve ticaret gibi alanlarda yaygın olarak yer alır.

Barbarların tarihi, Roma İmparatorluğu'nun çöküşünün ardından başlar. Doğu Roma İmparatorluğu'nun çöküşü, barbarların bu bölgeye göç etmesine neden oldu. Roma İmparatorluğu'nun batı kısmının çöküşünden sonra, bu halklar kuzey ve batı Avrupa'ya göç ettiler. Bu göç, kuzey Avrupa'da birçok halkın kurulmasına ve kültürlerinin gelişmesine neden oldu.

Barbarlar, Avrupa tarihinde önemli bir rol oynadılar. Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra, barbarların kültürleri, İmparatorluğa özgü kültürel unsurların ötesinde, halkların kendi aralarındaki etkileşimleriyle de gelişti. Bu etkileşimler, Avrupa'daki tarihsel kültürlerin çoğunlukla bugünkü karakterlerini oluşturan temel unsurları içerir.

Barbarlar, Antik Yunan ve Roma tarihinin çeşitli dönemlerinde yaşamış göçebe milletlerdir. Genellikle Musul, Türkistan, Orta Asya ve Kuzey Afrika'dan gelen topluluklar olarak bilinirler. Barbarların ünlü kabileleri arasında Hunlar, Alanlar, Sakalar ve Gotlar yer almaktadır. Genellikle, kendilerine göre gelenek ve geleneksel alanlarda uyulması gereken kuralları olan kabileler olarak bilinirler. Birçok kültürleri ve dilleri vardı. Barbarlar, Antik Yunan ve Roma tarihinin önemli bir parçasıydı. Tarihte, özellikle Roma İmparatorluğu'nun sınırlarını aşan göçebe milletlerin hücumlarına karşı savaşmak için Roma ordu tarafından kullanılan bir terim olarak kullanılırdı.

Barbarlar, tarih boyunca Asya, Avrupa ve Afrika'da yaşamış birçok topluluktan oluşan geniş bir grup insandır. Onların kökenleri nereden geldiği kesin olarak bilinmez, ancak çoğu antik yazar tarafından Batı Avrupa'dan ve Afrika'dan gelen göçmenler olarak tanımlanır. Birçok antik yazara göre, bu insanların en önemli özelliği, kökenlerinden bağımsız olarak, herhangi bir kültürün çok uzakta olduğu ve kendilerine benzemeyen bir dizi kültürel etkileşimleri kabul etmeyi reddetmeleriydi.

Barbarlar, çoğunlukla geçmişteki antik Avrupa, Asya ve Afrika kültürleri arasında çeşitli bağlantılar kurmuşlardır. Antik çağa ait yazarlardan bazıları, barbarların antik Yunan ve İskandinav kültürleri arasında ilişkiler kurduklarını öne sürmüşlerdir. Barbarların yayılımı, Mısır, Fenike ve Pers uygarlıklarından önce başlamıştır. Barbarlar ayrıca, Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra, Asya ve Afrika'daki toprakları fethetmişler ve böylece Avrupa'nın kültürel yapısının etkisi altında kalmışlardır.

Barbarların tarihteki en önemli etkisi, kültürleri arasında köprüler kurmaları ve kültürler arasındaki etkileşimleri arttırmalarıydı. Bu, çoğu kültürün yeni fikirler ve keşifleri öğrenmesine ve onların kendi kültürlerini zenginleştirmesine olanak sağlamıştır. Bu zenginleşme, sonraki nesillere de aktarılmış ve tarihteki en önemli kültürel değişimleri ortaya çıkarmıştır.

Barbarlar, Antik Roma ve Yunan dünyasında kullanılan bir terim olarak, Avrupa topraklarında yaşayan ve kültürel olarak Grek ve Roma kültürlerinden farklı olan kabileleri ifade eder. Barbarlar, özellikle Orta Çağ'da, kültürel ve teknolojik açıdan geri kalmış topluluklar olarak kabul edildi. Barbarlar, antik Roma ve Yunan dünyasında kötülük, barbarlık ve savaşçılıkla ilişkilendirilmişti. İmparatorluklarının yıkılmasıyla birlikte, bu kabileler çoğu zaman çatışmalara yol açan veya imparatorlukların düşüşüne yardımcı olan güçler olarak görüldü. Günümüzde, Barbarların kültürel etkileri hala çeşitli Avrupa topluluklarında görülebilmektedir.

Barbarlar, Doğu Avrupa ve Orta Asya'daki yerli halklar olarak adlandırılan, çoğunlukla zamanında Roma İmparatorluğu'nun sınırlarının dışında yaşayan göçebeler olarak tanımlanan, çoğu kabilelerden oluşan bir topluluktur. Geleneksel olarak, barbarca ya da barbarlar olarak bilinen bu insanlar, Roma İmparatorluğu'nun doğusundaki halkların devamı olarak kabul edilmektedir.

Barbarların kökeni ve kültürü, hala tam olarak anlaşılmamıştır. Ancak, antik kaynaklar, bunların çoğunlukla kökenlerinin Sarmatlar, Gotlar, Hunlar ve diğer Orta Asya halklarına dayandığını göstermektedir. Barbarların diğer kabileler arasındaki ilişkileri, yerli kabileler veya Roma İmparatorluğu'nun sınırları dışındaki göçebeler arasındaki ilişkilerle de yakından ilgilidir.

Antik kaynaklar, barbarlar arasındaki diğer kabilelerle ilişkilerinin çeşitli şekillerde ifade edildiğini göstermektedir. Tarihçiler, barbarların sınırlarının korunması, savaşçılarının köylerini korumak veya sınırlarını genişletmek üzere göçebeler arasında savaşların yapılması gibi etkinlikler arasındaki ilişkileri anlamaya çalışmıştır.

Barbarların kültürü, Roma İmparatorluğu'nun sınırlarının dışındaki halkların kültürleriyle çok benzerdir. Barbarlar arasında savaşçı toplulukların önde gelen rolleri vardı ve çoğu kabilelerde, özellikle Hunlar gibi savaşçı toplulukların liderleri aynı zamanda kabilelerin dini konularını yönetiyordu.

Barbarlar, Roma İmparatorluğu'nun sınırlarının dışında yaşayan, zaman zaman Roma İmparatorluğu'nun sınırları içerisinde de yaşayan, kabileler arasındaki ilişkileri hakkında bilinmeyen ve antik kaynaklarla çok az şey öğrenilen bir topluluktur.

Barbarlar, antik çağda çeşitli medeniyetlerin saldırısına maruz kalan, siyasi, sosyal ve kültürel özellikleri kendilerine özgü olan, bazen hızlı özgünlük dönemleri yaşayan insan topluluklarını ifade etmektedir. Günümüzde, antik çağlarda yaşanan kültürlerin birçoğu hala yaşamaktadır. Özellikle, Avrupa'nın kuzey kısmında, Avrupa ve Asya arasındaki alanlarda yaşayan gruplar, yüzyıllarca kendi kültürlerini sürdürmüşlerdir.

Barbarlar, insanların yaşadığı alanların çoğunda yaşamış ve yaşayan insanların kültürlerini etkilemişlerdir. Antik dönemlerde, bu grupların saldırıları, kutsal mekanların düzenlenmesine, kültürel ve siyasal özelliklerin değişmesine, yeni ticaret yollarının kurulmasına ve hakların korunmasına yol açmıştır.

Eğitimci açısından bakıldığında, bu grupların kültürlerini anlamak, geçmişte yaşanan önemli olayların önemini ve etkilerini anlamak, insanların yaşadığı alanların kültürel özelliklerini anlamak ve bugünkü kültürel çeşitliliği kavramak için önemlidir. Bugün, öğrencilerin tarih öncesi kültürleri anlamaları konusunda, barbarların etkileri önemli bir konudur. Öğrencilerin bu konuları anlamaları, kendilerini geçmişte yaşayan insanların yaşamları hakkında daha iyi bir fikir edinmelerini ve geçmişten bugüne değişimleri anlamalarını sağlar.

Baslik: "Tarihte Barbarlar Kimdir"

1. Barbarlarin Kökeni ve Tanimi

Barbarlar, tarih boyunca farkli kültürlerde ve cografyalarda çesitli sekillerde tanimlanmis ve tasvir edilmis bir grup insani ifade eder. Terimin kökeni, antik Yunan dönemine dayanir ve Yunanlilar, kendi medeniyetlerine ve kültürlerine sahip olmayan, onlara göre vahsi ve ilkel olan diger topluluklari tanimlamak için "barbaros" terimini kullanirlardi. Baska bir deyisle, barbarlar, Yunan medeniyetinin disinda kalan, onlara göre daha az gelismis topluluklari ifade etmek için kullanilan bir terimdir.

2. Barbar Kültürlerin Özellikleri

Barbar topluluklar genellikle tarim, avcilik ve göçebe yasam tarzlarina sahipti. Onlarin sosyal yapilari genellikle daha ailevi ve klan tabanliydi, merkezi bir hükümet veya karmasik bir organizasyonlari yoktu. Savasçilik ve savas becerileri, barbar topluluklarin kültürlerinde önemli bir yer tutardi. Bu topluluklar genellikle kabileler halinde yasarlar ve liderlik yapilari genellikle savasçilarin veya resit bireylerin karizmasi ve yeteneklerine dayanirdi.

3. Barbarlarin Tarih Boyunca Rolü

Tarih boyunca, barbar topluluklar, medeniyetlere karsi saldirganlik, istila ve yagma eylemleriyle taninmislardir. Antik çaglarda, Bati Roma Imparatorlugu'nun çöküsü sirasinda, barbar kavimlerin istilalari Bati Avrupa'nin siyasi ve sosyal haritasini büyük ölçüde degistirmistir. Örnegin, Germen kavimlerinden olan Visigotlar, Vizigot Kralligi'ni kurarak Ispanya ve Güney Fransa'da etkili olmuslardir.

4. Barbarlar ve Kültürel Etkilesim

Barbarlar sadece istila ve yagma yapmakla kalmamis, ayni zamanda medeniyetler arasinda kültürel alisverisi de tesvik etmislerdir. Örnegin, Orta Çag'da Islam dünyasiyla Avrupa arasindaki temaslar, ticaret yollari ve fetihlerle artmistir. Bu etkilesim, bilim, sanat ve felsefe gibi alanlarda büyük ilerlemelere yol açmistir.

5. Barbarlarin Imajinin Degisimi

Ancak, barbarlarin imaji zamanla degismistir. Bugün, barbarlar genellikle vahsi ve ilkel bir yasam tarzini çagristiran bir terim olarak kullanilmaktadir. Ancak, bu tanim genellikle yanilticidir çünkü barbar topluluklar genellikle kendi içlerinde karmasik sosyal yapilar ve kültürel geleneklere sahipti. Ayrica, medeniyetler arasindaki etkilesim ve kültürel alisveris, barbarlarin sadece savasçilar degil, ayni zamanda kültürel yeniliklerin ve ilerlemenin tasiyicilari oldugunu gösterir.

6. Sonuçlar ve Sik Sorulan Sorular

Barbarlar, tarih boyunca insanlik tarihinde önemli bir rol oynamis ve medeniyetlere hem olumlu hem de olumsuz etkilerde bulunmuslardir. Onlarin imaji ve tanimi zamanla degismis olsa da, barbarlar, insanligin evriminde ve kültürel gelisiminde önemli bir rol oynamistir. Sonuç olarak, barbarlar sadece savasçi ve vahsi kavimler olarak degil, ayni zamanda kültürel alisverisin ve medeniyetler arasi etkilesimin bir parçasi olarak da görülmelidir.

Sik Sorulan Sorular:

Barbarlar kimdir ve nerede yasamislardir?
Barbar kültürlerin özellikleri nelerdir?
Barbarlar tarih boyunca nasil bir rol oynamislardir?
Barbarlar ve medeniyetler arasindaki iliski nedir?
Barbarlarin imaji nasil degismistir?
Barbarlarin etkileri nelerdir?

Barbarlar, MÖ 5. yüzyıla kadar olan antik tarihin birçok döneminde karşımıza çıkan topluluklardır. Barbarların kökeni, Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarını kapsayan geniş bir coğrafyada yayılmıştır. MÖ 8. yüzyılın başlarında Avrupa'ya gelerek İskitlerin, Kimmerlerin, Galatların, Trakların ve Dakerlerin isimleri ile tanınırlar. Bu topluluklar, antik dönemde kendilerine barbar denmesinin nedeni, kültürel, sosyal ve dini açıdan farklı olmalarıdır. Barbarların çoğu, halklarının tercihine göre ya savaşçı, ya da tarımla uğraşan topluluklar olmuştur. Antik çağın önemli imparatorluklarının kurulmasıyla birlikte, barbarların sayısında bir azalma olmuştur. Sonuç olarak, barbarlar, antik çağın önemli topluluklarından biridir ve coğrafyalarının çok geniş olmasından dolayı çeşitli kültürlerden etkilenmişlerdir.

Barbarlar, genellikle eski çağlarda, Roma İmparatorluğu'nun sınırlarına komşu olan ve medeniyet standartlarına uymayan topluluklar için kullanılan bir terimdir. Bu terim, Roma vatandaşı olmayan ve Roma kültürüne uyum sağlamamış olan çeşitli kabileleri ve toplulukları tanımlamak için kullanılmıştır. Roma İmparatorluğu'nun sınırlarını tehdit eden, istilalar düzenleyen veya savaşan bu gruplar genellikle barbar olarak adlandırılmıştır. Ancak bu terim, zamanla geniş bir anlam kaybına uğramıştır ve genellikle "medeniyetten uzak", "gelişmemiş" veya "uygunsuz" anlamlarında kullanılmıştır. Barbarlar genellikle farklı kültürler, diller ve geleneklere sahip olan çeşitli kabilelerden oluşuyordu.

Barbarlar, Orta ve Kuzey Avrupa’da yaşayan ve M.ö. 3. Yüzyıl’dan M.S. 4. Yüzyıl’a kadar süregelen bir dizi kabile ve halkların genel adıdır. Barbarların M.S. 4. Yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra, Roma topraklarının büyük bir kısmını ele geçirmeleriyle ünlü oldukları söylenebilir.

Barbarlar, kültürel ve dini çeşitlilik arz eden bir grup insanlardı. İskitler, Galyalılar, Gepidler, Gotlar, Langobardlar, Burgondlar, Francılar ve Vandalar gibi farklı kabilelerin oluşturduğu bu grup, kendi aralarında kültürel ve dini çeşitlilik arz ederdi. Barbarlar, Roma kültürüne çok farklı kültürlerin karışımıyla yaklaşıyorlardı ve bu da Roma kültürünün dini, ekonomik ve sosyal konulardaki etkisini azaltmıştı.

Barbarların özellikle öne çıkan özelliği, ağırlıklı olarak kendi aralarında konuştukları ve kullandıkları dilin Latin olmamasıydı. Barbarların yaşadıkları alanlardaki kültürel hakimiyetlerini göstermek için, kendi dillerini ve geleneklerini korudular.

Barbarlar, Roma İmparatorluğu’na saldıran ve artık Roma topraklarını egemenlikleri altına alan bir grup insandı. Bu saldırılar, Roma İmparatorluğu’nun çöküşünün başlangıcını oluşturdu. Roma İmparatorluğu’nun çöküşü sonrasında, barbarların kendi aralarında kültürel hakimiyetlerini göstermek için, kendi dillerini ve geleneklerini korudular.

Barbarlar, Roma İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından, Orta ve Kuzey Avrupa’da yaşayan ve M.ö. 3. Yüzyıl’dan M.S. 4. Yüzyıl’a kadar süregelen bir dizi kabile ve halkların genel adıdır. Barbarlar, çeşitli kültürlerden gelen ve Orta ve Kuzey Avrupa’da yaşayan insanlar olarak karşımıza çıkarlar. Bu grup, kendi aralarında kültürel ve dini çeşitlilik arz ederdi ve kendi dillerini ve geleneklerini korudular.

Barbarlar, Orta Çağ'da Orta ve Doğu Avrupa'da ve Kuzey Afrika'da yaşayan göçebe topluluklardır. Bu toplulukların birçoğu, Hunlar, Avarlar, Sarmatlar ve Gotlar arasından oluşmaktaydı. Barbarlar, geleneksel kültürleri ve örf ve adetleriyle tanınırdı. barbarların çoğu, kendilerine özgü kıyafetler, dil ve din gibi özellikleriyle öne çıkardı. Barbarlar Avrupa'daki en eski kabilelerdendi ve çoğu zaman, Roma İmparatorluğu'na karşı ayaklanmalar düzenlerdi. Bununla birlikte, barbarların çoğu, Roma İmparatorluğu tarafından kontrol altına alınmış ve yönetilmiştir. Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra, barbarların bölgede egemenliği, Avrupa'nın Orta Çağı'na girişiyle devam etti. Barbarlar, bu dönemde çoğu Avrupa ülkesini ve imparatorluklarını yönetmiştir.